Fütuhat-ı Mekkiyye 18

Muhyiddin İbn Arabi

Quotes

See All
Kulun bütün temenni ettiklerini Allah vermiş olsaydı, kul taşkınlığa gider, saadetinden mahrum kalırdı...
Bütün Müslümanları bir şahıs gibi görmelisin.Müslümanlar tek bir şahsın organları mesabesindedir.Vakıa da durum böyledir.Çünkü insanın varlığı kendi organları zahiri ve batını güçleriyle mümkün olabilceği gibi İslamın varlığı ancak Müslümanlarla olabilir.Söylediğimiz bu durum Hz Peygamberin bir hadiste belirttiği bir meseledir.Hz Peygamber şöyle der;"Müslümanların kanları eşittir,onlar kendileri dışlarındaki kimselere karşı bir tek el gibidir."Başka bir hadiste şöyle der;"Müslümanlar bir adam gibidir,Birisi şikâyet etse, bütünü şikâyet eder; şikâyet eder.'’ Bu benzetmeyle birlikte her birini kendi konumuna yerleştirmen gerekir. Nitekim her organa o organın yaratılış sebebine tavik şekilde davranırsın. Gözünü kulağının yapama­yacağı bir ışte kullanır, kulağını gözün yerine getirememeği bir şeye açar, elini ayağının yapamayacağı bir işte kullanır, kısaca her bir gücünü kendilerine mahsus işlerde kullanır, her bir organını yaratılmış olduğu gayeye yerleştirirsin.
Reklam
Ne perde var, ne örtü! Allah'ı gizleyen sadece O'nun zuhuru dur. Nefisler kendilerine gözükenle yetinselerdi, hiç kuşkusuz, gerçeği olduğu hal üzere öğrenecekler. Fakat onlar kendilerine gizli kalan bir şeyi aramış, bu talepleri ise perdenin ta kendisi olmuştur. Başka bir ifadeyle nefisler kendilerine gizli kaldığını tahayyül ettikleri bir şeyle ilgilenmekle onlara gözükenin ve zuhur edenin hakkını takdir edememişlerdir...
Hitap, konuşanın değil, dinleyenin değerine göre ortaya çıkar.
...O halde en cahil kişi eldekini talep eden ve arayan kişidir. Demek ki Allah'ı talep edenden daha cahili yoktur. İnsan 'Bulunduğunuz her yerde Allah sizinle beraberdir.' (el-Hadid/4 ) ve 'Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır' (el -Bakara/115 ) ayetlerinin anlamını bilseydi hiç kuşkusuz, kimsenin O'nu aramayacağını, sadece nahoş işlerden kaçınmak üzere herkesin kendi saadetini talep edeceğini bilirdi.
Dostum! Yeryüzünde ululuk peşinde olma, tevazuyu şiar edin! Allah senin kelimeni yüceltirse, gerçekte sadece hakkı yüceltmiştir. Allah senin için yaratılmışların kalplerinde üstünlük duygusu kazandırırsa, bu da O'na dönen bir iştir. Sana yaraşan tevazu, zillet ve kırıklıktır. Allah seni topraktan yaratmıştır. Annen olan toprağa karşı büyüklük taslama! Annesine karşı büyüklük taslayan, hiç kuşkusuz, saygısızlık etmiş demektir; anne-babaya saygısızlık ise yasaklanmıştır.
Reklam
...'Onu annesine döndürdük ki, gözleri aydın olsun.' ( El-Kasas/13) Bu nedenle insan defnedilirken toprağa gömülür ve toprak bir anne gibi oğlunu bağrına alır. Toprak onu yolculuktan gelen bir evladı karşılayan şefkatli anne gibi kucaklar. Bu bir muhabbet kucaklamasıdır. 'Sizi tekrar oradan çıkartacağız.' (Ta Ha/55) Bu da diriliş demektir...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.