Fuzuli Sözleri ve Alıntıları
Fuzuli sözleri ve alıntılarını, Fuzuli kitap alıntılarını, Fuzuli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bi-vefadır dar-ı dünya kimseyi şad eylemez."
Karıncayı bile incitmem deme! Bile'den incinir karınca; Söz söylemek irfan ister, anlamak insan.” (Fuzuli)
"Bi-vefadır dar-ı dünya kimseyi şad eylemez."
“Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb Kılma dermân kim helâkim zehri dermândadır.” fuzuli
"Aşk derdiyle hoşnudum, ey doktor! Bana ilaç verme ki, benim helak olmam; senin derman olsun diye vereceğin zehrindedir."
Ey Fuzûlî, çıksa cân çıkmam tarîk-i aşkdan
Rehgüzâr-ı ehl-i aşk üzre kılın medfen bana,
(Fuzûlî
(Ey Fuzuli! Canım çıksa aşk yolundan çıkmam.
Mezarımı aşıkların gelip geçtiği yol üzerine yapın.)
Bu kısımda kendimi görüyorum hep..
به رندان از جهنّم می دهد دائم خبر واعظ
مگر مطلق ندیده در جهان جای دگر واعظ
(فضولی، غزل ۲۲۸)
"Vaiz, rindlere hep cehennemden bahsediyor. Dünyada, başka hiçbir yer görmemiş galiba!"
Şair, "inancında derinleşemeyen, tekrara düşer" diyor. Çünkü nefis tekrar ile bunalıma girer; ruh tekrar ile ferahlığa erer.
boş yere canı yanmaz insanın.
ya bir eksiklik vardır geleceğe dair,
ya da bir fazlalık vardır
geçmişten gelen.
'Senin için tüm dünyayı karşıma almıştım da ,sen onlar daha kalabalık diye o tarafa geçmişsin gibi "
Fuzulî'nin Şiiliği İddiaları
Beyitlerini nakletmekle Köprülüzâde Mehmed Fuâd Bey kendi iddiâsını te’yid (1) değil, tevhin (2) ediyor. Ekser ebyâtı (3) ezbere bildiği bence yakînen ma’lum olan Bağdâd kasidesindeki şu beyti Dârü’l-Fünün Türk Tarih-i Edebiyatı müderris-i muhteremi niçin ihmâl etmiş ?..
Bunda olmuş hüccet-i hükm-i hilâfet muntavî
Bundadır hâk-i hilâfet-hîz-i hatm-i çâr-yâr
[Burada devşirilmiş hilafetin hükmünün delili
Buradadır dört halifenin hâlis hilâfet toprağı]
Çünkü bir Şîî’ye göre çâr-yâr (4) yoktur. Ve Hazreti Ali yâr-ı yeganedir.(5)
Sayfa 69
Pâdişâh-ı bahr u ber Sultân Süleymân
Server-i sâhib-i nazar şâhen-şeh-i şefkat-şiâr
Ol nihâl-i gülşen-i devlet ki şâh-ı gül gibi
Lutfu kahrından verir ahbâba gül ağyâra hâr
[Kara ve denizin padişahı Sultân Süleymân,
Bakışı güçlü önder, şefkat karakterli şâhların şâhı.
O, devlet bahçesinin fidanı ki güllerin şâhı gibi.
Lütuf ve kahrndan dostlarına gül düşmanlanna diken düşer.]
Sayfa 41 - Kaside Der Tavsif-i Bağdad Ve Medh-i Sultân Süleymân
Süleymân-ı Kânûnî Fuzûlîyi -hatta meşhur kasîdesinden sonra bile- anlamadı. Şâiri Irak’ın kızgın çöllerinde bağrı yanarak, ihtiyâc içinde kıvranmaktan tahlîs(1) ile, meselâ İstanbul’a getirseydi ... kırksekiz senelik devr-i medid-i saltanatının(2) en meşkur(3), en pây-dâr(4) en azametli eseri olurdu.
Sayfa 43
Karıncayı bile incitmem deme!
Bile’ den incinir karınca;
Söz söylemek irfan ister
Anlamak “insan”
Boş yere canı yanmaz insanın. Ya bir eksiklik vardır geleceğe dair.
Yada bir fazlalık vardır geçmişten gelen.
Aşk içre azab olduğun andan bilirim ki
Her kimse ki aşıktır, işi ah u figandır.