Ancak daha sonra anlayacaktım: anlam kaybı gibi görünen şey, anlamın ta kendisiydi. “Anlamın eksik olduğu” her an tam da anlamın orada yattığı ve ona sadece ulaşamadığım değil, hiçbir güvence olmadığı için ulaşmak da istemediğim şeklindeki o korkutucu kesinlikti. Ancak daha sonra anlam eksikliği saldıracaktı bana. Anlam eksikliği hissi hep anlamı kavrayan olumsuz haletiruhiyem olabilir miydi? Bu da benim payımdı.
Sayfa 37