Batı aydınlanmasının bir önemli ayağı daha; Erasmus'tan 30 yıl sonra, Montaigne'den 40 yıl önce doğmuş olan Rabelais'tir. Zengin bir burjuva ailesinin oğlu olarak doğmuş olsa da gerek aldığı Tıp eğitiminde gerekse daha sonradan verdiği eserlerde (Maitre Alcofribas Nasier takma adıyla) batıl inançlara karşı duruşu, onu pek çok kez kaçmaya sürüklemiş ama pes ettirememiştir. Öyle ki; ölümünden sonraya bıraktığı eserleriyle bile cevap vermeye devam etmiştir.
5 kitaplık serinin ikincisi ve en ünlüsü Gargantua, ilki de Gargantua 'nın oğlu #pantagruel 'i işlemektedir. Bu kitapta; Gargantua adlı devin annesinin kulağından doğduğundan tutun, tonlarca ağırlığı, yemek yemesi, eğitimi ve yaptığı savaş uç noktalarda betimlenip anlatılıyor ve sonunda dostu rahibe istediği düzende (kadın -erkek eşit, kapısında 'istediğini yap' yazan, insanları sömürmeyen) ütopik Theme Tekkesi'nin açılışıyla sona eriyor.16 yy başında basılan kitap hemen toplatılır tıpkı diğerleri gibi. Zira içeriği; hakim olan ruhban sınıfına aykırıdır, onların riyakarlığını ve yaptıklarını yüzlerine vurmaktadır hem de destan formunda. Eski Yunan ve Roma'dan verilen örneklemeler esere felsefi yön de katar, imkansız bir dev ölçeğinde olay saçma boyutlardan gerçeğe taşınır.
Bir sanat yapıtını düz bir şekilde okursanız yanılgıya düşersiniz, ardındaki anlamlara kullanılan metafor ve benzetmelerle varırsınız. Ve pek çok sanatçının yaptığı gibi, yapıtı bir yerde keser ve gerisini okuyucuya bırakırsınız veyahut alegorik şekilde ifade ettiğiniz yenisini ölümünüzden sonra anlasınlar diye bırakırsınız.