seninle uzun sürecek bir sohbetin ortasında bir yerde
biraz imlasız, biraz yarım, biraz kekeme
söz gelimi adı aşkla anılan herhangi bir halde
ismimiz kolayca konuşlanabilir
yan yana
ve aynı cümle içinde
ağaçların rüzgârlarla serinlediğine inanma kaldırımlara inanma onlar birer ihlaldir
benim elleri kolları bağlanmış aczim
kavga dövüş kimi ikna etsin düşkünlüğüne
bir sen misin sanırsın
güneşi başka yerde arayan
yüzü bana dönmeyecek olan
ağlamamı korkuluklara kargışlatan gülmemi davul sesleriyle yumuşatan
bir sen misin
bir sen misin güneşi
ayrı düşen ayçiçeği
ama hâlâ ses yok değil mi ortalıkta
bir tını, şarkıya başlamak için, ya da
gözlerinin gözlerimi bir an için terk edip
tekrar gözlerimi bulduğu farkındalıklar
Beni bu kadar yalniz koma mahpusluğum geliyor aklima
Aklıma eğri büğrülüğüm aklıma kavusulmayan sevda
Beni apar topar taburcu eden çocuk çığlıkları sonra ..