Gaspıralı İsmail

Necip Hablemitoğlu

Gaspıralı İsmail Posts

You can find Gaspıralı İsmail books, Gaspıralı İsmail quotes and quotes, Gaspıralı İsmail authors, Gaspıralı İsmail reviews and reviews on 1000Kitap.
Bolşevikler devrinde Türk komünistleri, Rusya Türklerinin kalbinde ebedileşen Gaspıralı İsmail Bey'i gözden düşürebilmek, ona çamur atabilmek için birbirleri ile yarış ettiler. Sayıları yok denecek kadar az olan komünist maşası Türklerden Alimcan İbrahimof, Gaspıralı İsmail Bey'i; "kitleyi edebiyatsız ve dilsiz bırakmakla" itham ediyordu. Hatta bu hücumlarını "Tercüman'ın umumi edebi Türk dili kendisi ile kabre gitti" diyecek kadar ileri götürüyordu. Yerli komünist Alimcan İbrahimof'un mesnetsiz adi ithamlarına Prof. Ahmet Caferoğlu şöyle cevap veriyordu: "Acaba öyle mi? Galiba, bu dilsizlikten ve edebiyatsızlıktan bahseden bu Bolşevik kâfirleri, kendileri bile millî dilin ve edebiyatın ne olduğunu henüz anlamamışlardır. Eğer anlamış olsa idiler, milyonlarca Türk'ü bugün alâkadar eden ve onun millî gıdasını teşkil eden dil inkılâbı ve hareketine iştirak edenlere bu kadar haksız ve hürmetsiz ithamlar yağdırmazlardı. Zaten bu ithamların Alimcan İbrahimof'ların kendi fikirlerinden mi, yoksa herhangi bir Rusya "Kommuna"sının emrinden mi çıkan bir sadâ olduğu bizce meçhuldür."
Sayfa 61
Gaspıralı İsmail Bey, Türk milletinin boylarını birbirine bağlayan en önemli unsurun; "DİL" olduğu görüşündeydi. Türk dünyasında konuşulan büyük, küçük birçok lehçelerden öyle bir ortak lehçe seçilmeliydi ki, Tuna boylarında yaşayan bir Türk'le, Doğu Türkistanlı bir Türk rahatlıkla konuşup anlaşabilmeliydi. Bazı Türk lehçeleri vardı ki, (Yakutça, Çuvaşça) gibi bunlar müstakil bir dile gitmekteydi. Aynı şekilde "DİL BÜTÜNLÜĞÜ" parçalanan milletlerin de akıbeti parçalanmak ve yok olmaktı. Bu gerçeği gören Gaspıralı İsmail Bey, Türk lehçeleri arasında yaratılmaya çalışılan uçurumu kapatmak gayesi ile bütün faaliyet hayatının en önemli kısmını "Dilde Birlik" idesinin tahakkukuna hasretmiştir.
Sayfa 55
Reklam
İsmail Bey bir milliyetçidir. İsmail Bey mensup olduğu milleti, yalnız Kırımlılar olarak almıyor; "Türk-Tatar" namı ile anılan kavimlerin tamamını kendi milleti sayıyor. Bu cihetle İsmail Bey'i, "Bütün Türkçü" addetmekte hata yoktur. Bu bakımdan denilebilir ki, Gaspıralı İsmail Bey, "Türk Birliği" ülküsünü ortaya atan ve fiiliyata döken ilk Türk ideoloğudur. İsmail Bey, bütün kuvvetiyle gazetesinde kabileciliğin üstünde Türklük ve Türk birliği olduğunu anlatmaya çalışır; Rusya Türklerinin, Kırgız, Çuvaş, Sart, Özbek, Tatar... gibi kabilelere ayrılmakla değil, Türklüklerini anlayarak birleşmeleriyle kuvvetli, milli ve medeni bir varlık olabileceklerini her vesile ile izaha ve müdafaaya uğraşırdı. Osmanlı İmparatorluğunda o bilhassa Anadolu'yu ve Türk'ü görür Osmanlıcaların Türk kelimesini, Türk halkını unutmalarını, Türk dilini bozmalarını, Türk yurdunun refahını düşünmemelerini o, her vesile ile kendisine has usulcülükle tenkit ederdi.
Sayfa 49
İsmail Bey'in fikirleri tahlil edilirse "beynelmilelciliğe" karşı olduğu ortaya çıkar. Bu bakımdan İsmail Bey, gerek hümanist ve gerekse sosyalist felsefesine karşıdır. İsmail Bey'in İslamcılığını, beynelmilelciliğe bağlamak yanlış olur. O, daima Türk dünyasının kurtulup yükselmesini, ancak Türk birliği kurulduktan sonra İslam milletlerinin de yükselmesini arzu etmekteydi. Türk dünyasının kurtulması, onda, ülkü, niyet ve hareket şeklinde kendisini gösterir. İslam milletlerinin kurtulması ise sadece bir dua ve temenniden öteye gidememiştir.
Sayfa 47
Gaspıralı İsmail Bey'in umdelerinden birisi de Türk kadınına hürriyet ve erkeklerle eşitliği temin etmek lüzumudur. Bu umdesini ısrarla ve devamla tahakkuk ettirmek ister. Onun nazarında milletin anaları, milletin birinci terbiyecileridir, kadınlar hayatı anlayamayacak olurlarsa, çocuklarını hayata elverişli olarak yetiştiremezler. Milletin yarısı, kadınlar eder, onlar hayat ve faaliyetten uzak kalırlarsa milletin hayat ve faaliyeti de yarım kalır. Kadın meselesine dair, İsmail Bey'in hoş bir eseri vardır. "Kadınlar Ülkesi" İsmail Bey, Arap ve Çinlilerden Türklere geçmiş çok kötü bir adet olan, "Erkek-Kadın eşitsizliği" dolayısıyla Türklerde hasıl olan geri zihniyeti ve taassubu söküp atabilmek için oldukça mücadele etti. Hatta "Alem-i Nivan" adında Türk kadınlarının sesi olan bir dergi de yayınlandı. Yeni usulle öğrenim yapan okullara Türk kızlarının girmelerini sağladı.
Sayfa 43
Gaspıralı İsmail Bey'in inkılapçılığı, Türk milletinin manevi değerlerine karşı saygılıydı. Bu bakımdan Bolşevik devrimcilerle inkılapçılık anlayışı itibariyle tam bir tezat halinde bulunuyordu. İsmail Bey, Ziya Gökalp'in de tanımladığı gibi, "Türk milletinden, Garp medeniyetinden, İslam ümmetinden" tarifine çok uyuyordu. O, Türk milletinin eski gelenek ve göreneklerinin, milli sanatının aynen kalmasına, Batı medeniyetine sadece ilim, teknik ve fen alanlarında uyulmasına, kısacası Türk milletinin dejenere olmadan medeni Avrupa memleketleri seviyesine ulaşılmasına taraftardı. Bu tutumu ile İsmail Bey'in inkılapçılığı nasıl tam manası ile yapıcıysa Bolşeviklerin de tam manası ile yıkıcı idi.
Sayfa 34
Reklam
414 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.