Gazali Tefsiri

İmam Gazali

Gazali Tefsiri Quotes

You can find Gazali Tefsiri quotes, Gazali Tefsiri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Şayet Allah insanı kusursuz yaratsaydı, her işini kendisine bırakıp varlığının devamlığını kendi iradesine bağlı kılsaydı, başlangıcını ve sonunu unutup azgınlık ve serkeşlik yapması anlaşılabilirdi; ancak Allah onun varlığını devam ettirirken tehlikeli hastalıklar, büyük sakatlıklar, türlü belalarla ve acı balgam, yel ve kandan oluşan çeşitli
Sayfa 495Kitabı okudu
(O'nun varlığının delillerinden biri, sizi topraktan yaratmasıdır. Sonra siz, dünyaya yayılan insan nesli hâline geliverdiniz. (30/20)) (842) İnsanın üzerindeki Allah'ın nimetlerine bakıp ibret al! Allah, insanı nasıl da o zilletten, zayıflıktan, bayağılıktan ve pislikten kurtarıp yüceliğe ve saygınlık mertebesine ulaştırdı?! İnsan, Allah'ın sayesinde yokken var oldu, ölüyken dirildi, dilsizken konuşmaya, körken görmeye başladı, zayıfken güçlendi, cahilken bilgilendi, dalâletteyken hidayete erdi, âcizken güç yetirmeye başladı, fakirken zenginleşti... Bütün bunlar Allah'ın insan üzerindeki nimetleridir. İnsan, kendi zâtında hiçbir şeydi! Hangi şey, hiçbir şeyden daha kötü ve düşük olabilir ki? Yine hangi şey, mutlak yokluktan daha az olabilir? İnsan, Allah sayesinde şeye dönüştü. Yüce Mevlâ onu, kendi zâtının bayağılığını öğrensin ve kendinin farkına varsın diye ayaklar altındaki pis topraktan ve meninin rahme girmesi sonucunda mutlak yokluktan var etti, yarattı! O, onun üzerindeki nimetlerini tamamlayarak insanı; Rabbin'i tanıma, büyüklüğünü ve yüceliğini bilme ve azametin sadece O'na azze ve celle- yakıştığının farkına varma bilgisiyle donattı, (Ravzatüt-tâlibin, 11/66)
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
(O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Bir şeyi yaratmak istediğinde sadece “Ol” der, o da hemen oluverir. (2/117) Allah, asli fıtrat ile gökleri bir defada yaratandır. O, gökleri yaratırken malzeme toplamamış, farklı zamanlarda onları yerine yerleştirmemiş, düzenlememiş ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu şeyleri yapmamıştır. O, gökleri zamansız ve mühletsiz bir defada yaratmıştır. Bu yüzden de “O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Bir şeyi yaratmak isteğince sadece “Ol!” der, o da hemen oluverir.” buyurmuştur. Allah'ın demesi, O'nun bir şeyi var etmesi ve yaratmasıdır. Kitabet de aslında O'nun demesiyle gerçekleşir. Bir şey, O'nun emriyle var olmaya başlayacağında bu evvela “söz”e dönüşür. Söz yerini bulup yaratılan şey oluştuğunda ise bu artık “yazı”ya dönüşür. Yazılan şeyin harfleri feleğin kendisi, kelimeleri ise feleğin cisimleşmiş hâlidir. (e-Maâriful-akliyye, s. 80) (68) “Sadece 'Ol” der, o da hemen oluverir.” sözü, kudretin son haddinin beyanıdır. (e/-İhyâ, IV/26)
(1158) Şunu iyi bil ki: Yer, gök ve ikisi arasındakiler; ilim ve amel için yaratılmıştır. Nitekim bu hususta Hak Teâlâ, "Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah'ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve onun her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.” buyurmuştur. Bu âyet, ilmin yüceliğini ve ilimleri özellikle de Allah'ın birliğini gösteren tevhid ilminiöğrenmenin gerekliliğini göstermesi açısından yeter de artar bile! (Ravzatüt-tâlibin, 1/68; Minhdeu'-âbidin, s. 59) (1159) Allah, bu âyette sanki şöyle demek istiyor: Benim kudretimin sonsuz olduğunu, ilmimin her şeyi kuşattığını bilmen için yeri, göğü ve bunlar arasındaki muhteşem yapıları yaratan benim. Böyle olduğu hâlde sen, eksik ve kusurlu bir şekilde sadece iki rekât namaz kılmakla yetinirsin. Bu yaptığını bilmem, seni gözetlemem, övmem ve sana teşekkür etmemle yetinmeyip bunu insanların da takdir etmesini beklersin. Bu, vefasızlık değil de nedir? Hangi akıllı kişi bunu kendisi için kabul eder? Bunları oturup düşünmüyorsan yazık sanal (Minhacul âbidin, . 292)
Sayfa 464Kitabı okudu
| 67 – Mülk Sûresi - Yerin Yumuşak Yaratılması
| 67 – Mülk Sûresi - Yerin Yumuşak Yaratılması | “Sözünüzü ister gizleyin ister açığa vurun; bilin ki Allah, kalplerin içindekini bilmektedir. Yaratan hiç bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. (67/13-14)” | [1171] Allah her şeyi bildiği için kullarına, gizli ya da açıktan söylenen söz ve yapılan
(1067) “Göğü Allah yükseltti ve mizanı koydu.” Kesin bir şekilde bil ki, âyette bahsedilen mizan, Allah'ı bilmenin, meleklerini, kitaplarını, elçilerini, mulkunü ve melekütunu tanımanın ölçüsüdür. Mizanda nasıl ölçü yapmamız gerektiğini peygamberlerin, meleklerden öğrendikleri gibi biz de peygamberlerden öğrenmeliyiz. Zira muallim-i evvel yani bilginin ana kaynağı ve ilk öğreticisi Allah, ikinci öğretici konumundaki muallim-i sâni Cebrail ve üçüncü öğretici yani muallim-i sâlis ise Allah Resülü'dür. Yaratılanların tamamı, bilgiyi peygamberlerden öğrenirler. Peygamberler dışında onları bilgiye ulaştıracak başka bir yol yoktur. (el- Kıstasul-müstakim, 11/9)
Sayfa 431Kitabı okudu
Reklam
24 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.