Fermân-ı ‘aşka cân iledir inkıyâdımız
Hüküm-i kazâya zerre kadar yok ‘inâdımız
Aşk sultanının ( Allah c.c) buyruğuna canla başla boyun eğeriz.
Alın yazımızın hükümlerine zerre kadar karşı koymayız.
Bir kadehle bizi sâkî gamdan âzâd eyledi
Şâd olsun gönlı anun gönlümı şâd eyledi
(Sâki bir kadehle bizi gamdan kurtardı. Madem ki gönlümü şenlendirdi , onun gönlü de şenlensin)
"Olsa kumlar sağışınca 'ömrüne hadd u 'aded
Gelmeye bu şîşe-i çeri içre bir sâ'at gibi"
Muhibbî
( Ömrün,yaşadığın yılların toplamı kumlar kadar olsa bile , şişeyi andıran bu dünyada, bir saatlik zaman dilimi gibi, geçip gider.)
" N'ola cândan ben anı artuk seversem dostlar
Ol perî-peyker benüm cânum içinde cân imiş"
II.Bâyezid ( Adlî)
[Dostlar ! Onu can(ım)dan daha çok sevsem ne olur? (Zira) o peri yüzlü canım(ın) içinde canmış.]
Dünyâ ribât-ı köhnedür yani ki mihmân-hânedür
Kimse mukîm olmaz ana mihmân gelür mihmân gider
(Dünya, eski bir han yani misafirhanedir. Öyle ki kimse bu misafirhanede sürekli kalmaz. Ona herkes misafir olarak gelir misafir olarak gider.)
Dilde gam var şimdilik sen gelme lutf et ey sürûr
Olamaz bir hanede mihmân mihmân üstüne
(Ey sevinç! Gönülde hüzün var sen lütfet de şimdilik gelme; bilirsin ki bir evde misafir üstüne misafir olmaz.)