Gazneliler Ravzatu’s-Safâ, Mülûk-i Gazneviyye

Erkan Göksu

Quotes

See All
O Şevket sahibi padişahlardan, bu hikayeden başka bir şey kalmadı. “Ey basiret sahipleri ibret alın.”
Barış ne güzel
"Bu sene(451/1059-1060)Sultan İbrahim b.Mes'ûd b.Mahmûd b.Sebüktekin ile Horâsân hakimi Dâvud b Mikâil b.Selçuk arasında barış yapıldı.Buna göre her biri elindeki yerleri hâkim olacak ve birbirlerinin topraklarında hak idda ederek başlattıkları çekişmelere son vereceklerdi.Sebebi şu idi:Her iki tarafında ileri gelenleri düşünüp taşındılar ve her iki hükümdarında birbirlerinin topraklarını ele geçirecek durumda olmadıklarını,mallarını boş yere harcadıklarını,askerleri yorduklarını,bu arada evlerin yağmalandığını,insanların öldürüldüğünü görerek barış için seferber oldular.Sonunda ittifak ve anlaşma sağlandı ve anlaşma metni kaleme alındı.Halk buna çok sevindi,sıkıntılardan kurtulmaları onları çok sevindirdi.Dâvud'dan sonra Alp Arsalan zamanında da bu anlaşma devam etti.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Gazneli Mahmud
Emir Seyfü'd-devle,kendi adamlarını,dost ve yardımcılarını saf tutmalarını söyledi.Emir İsmail,has mevlaları,memlûkler,babasının ashâb ve adamları ile karşısına geçti.Ordunun merkezini ve kanadını,dağ yapılı fillerin gövdeleriyle donatıp süsledi.Her iki taraf,kılıçlarını kınlarından çekip öyle vuruştular ki,demirden mamul kılıç bile savaş meydanındaki yiğitlerin inlemesinden kan ağladı.Seyfü'd-devlet Mahmûd,bizzat hamle yapınca korkudan yer sarsıldı.Neticede İsmail'in ordusu münhezim oldu ve Gazne kalesine sığındı.
Yemeğini ve suyunu askeriyle paylaşan Sebüktegin
Hintliler Sebüktekinden büyük bir korkuya kapılmış, o da bu bölgede birçok kale fethedip aşılması zor olan bir hayli araziyi ele geçirmiş ve Hindistan'da yaşayan halktan sayılmayacak kadar çok adam öldürmüştü. Anlatıldığına göre, Hindistan'a düzenlediği seferlerden birinde Hintliler ona karşı savaşmak üzere kalabalık ordular toplamışlar, onu yorup tüketmek üzere savaşta sürekli oyalamş ve çarpışmaları uzatmaya çalışmışlardı. Nihayet Müslümanların elindeki yiyecek maddeleri tükenmiş ve savaşa devam etmeye güç bulamamışlardı. içine düştükleri bu sıkıntıları kumandanları Sebüktekin'e söz konusu ettiklerinde onlara șöyle cevap vermişti: "Ben kendim için sevikten bir miktar yiyecek hazırladım, bunu bütün askerlerim arasında gayet eşit ve adil bir sekilde paylaşacağım. Umulur ki Cenab-Allah bize bir çıkış yolu gösterir." Sebüktekin askerlerden her birine yanında bulundurduğu bir bardak ile birer bardak dolusu sevik verip bir asker gibi kendisi de bir tek pay alıyordu. Bu bir bardak sevik ile bir gün bir gece geçirir ve sürekli olarak kafirlerle cihâda böyle devam ederlerdi.
Zenginlerin malını müsadere eden Gazneli Mahmut
Bir keresinde ona, Nişabûr da bir şahsın çok malının olduğunu söylediler. O șahsı Gazne'ye çağırdı. Ona "Kulağımıza geldiğine göre sen Karmatiler mezhebine mensupmuşsun." dedi. Zengin adam "Ben, Karmati değilim. Ama Hudâ-yı azze ve celle, beni dünya mallarından gani ve zengin yapmıştır. Her neyim varsa benden alın ve bu [kötü] adı benden kaldırın." dedi. Sultân, onun mâllarını aldı ve o adamın akidesinin güzelligi konusunda bir nişân yazmalarını buyurdu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Gazneli Mahmut'un oğullarına sorusu
Yeminüd-devle Mahmud bin sebüktegin hastalığının başlarında oglu Muhammed'e "Bana hak váki olursa, benden sonra hangi işle meşgul olacaksın, [ne yapacaksın]?" diye sordu. Muhammed Namaz, oruc ve sadaka verir, babamın türbesinin yanında durup Kur'án okur ve bunların sevabını babamın temiz ruhuna bağışlarım." dedi. Sonra Sultan, ayni soruyu Mesûd adindaki diğer oğluna sordu. Mes'ud "Ben, senin kardeșin İsmail'e yaptığını yaparım." dedi. Sultân bu cevaba öfkelendi. Sultân Mahmůd ve Emir İsmail in hikâyesi şöyle idi: Sultân, onu Gazne Kalesi'den ahid ve misáklarla çıkardı. Dost meclislerinden birinde Eğer ben, senin eline esir düşseydim, senin benim hakkımdaki düşüncen ne olurdu?" diye sordu. İsmail saflığından ve temiz karakterinden "Eğer sana karșı zafer bulaydım, seni kaleye gönderirdim ve eşya, mâl, gulâm, câriye ve geçim vasıtalarından istediğin her şeyi hazırlar ve onları senin beğeneceğin şekilde hâzır ve âmâde ederdim." dedi. Sultan Mahmud, bir müddet sonra bu sebeplerden İsmail'i, Cüzcan valisine gönderdi ve ona, onun düşündüğü gibi davrandı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.