Sezgin Kaymazla böylelikle tanışmış oldum. Kitap daha öz olabilirdi doğru. Genelde böyle yorumlar yapılmış. Okuyucular sıkılmış, uzatıldığını düşünmüş, başladığı için bitirmek zorunda kalmış gibi gibi… Benim için sevimli, kafa dağıtıcı ve doyurucu bir okuma oldu. Yer yer alıntılar yaptım. Bölüm başlarındaki Mevlana alıntıları çok güzel ve alakalıydı. Romanın daire çizer gibi başladığı yerde bitmesi, üstüne düşünülmüş bir kurgu gibi yazılması, her söyleşisinde romanlarını kurgulamadan yazdığını, okuyucuyla birlikte bir maceraya çıktığını söyleyen Sezgin Kaymaz gibi bir kaleme yakışıyormuş demek ki… Diğer kitaplarını merak ettirdi ve okuma isteği uyandırdı. Melek İsmailoğlunu, Tayfunu, Tufanı, Keremi ve yetimhanedeki “tövbestağfirullah biraderleri” özleyeceğim. :)