Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gece Hayatı, Gecenin Dili, Uyku ve Rüyalar

Gece

Al Alvarez

Gece Sözleri ve Alıntıları

Gece sözleri ve alıntılarını, Gece kitap alıntılarını, Gece en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilim insanları beynin kimyasıyla uğ­raşırlarken, psikanalistler zihinsel hayat ve duygularla uğraşmakta­dırlar. Ya da daha doğrusu psikanalistler, [bilim insanlarından] çok daha mütevazı bir tavırla ve tıpkı rüyayı görenler gibi, rüyaların do­kunaklılığıyla uğraşmaktadırlar.
Temel tinsel güdüler ola­rak seksin ve arzuları tatmin etmenin yerini endişe, suçluluk ve vicdan güdüleri aldı.
Reklam
Bethiehem Akıl Hastanesi’nin önünde düşünceleri!!!!
Geceleri rüya görürlerken akıllıların delilerden bir farkları kalıyor mu? Şu Hastanenin dışındaki bizler, her gece düşlerimizde üç aşağı beş yukarı içeridekilerle aynı durumda olmuyor muyuz? ... İçeridekiler olay­ları, insanları, zaman ve mekânları güpegündüz birbirine karıştırıyorlarsa, biz dışardakiler de geceleri yapmıyor muyuz aynısını? Tıpkı içe­ridekilerin uyanıkkenki deliliklerinde olduğu gibi kimi zaman uykularımızda garabetler yaşamıyor ve bin bir takla atarak bunları açıklama­ ya ya da bir şeylere yamamaya kalkmıyor muyuz? En son böyle bir hastaneye uğradığımda hastalardan biri bana “Sir, ben ikide bir uçuyo­rum” demişti. Ona benim de - geceleri - uçtuğumu söylemekten çe­kindim... Acaba Uykuya her gün yaşanan küçük bir ölüm adını veren o her şeyi bilen büyük usta Rüyalara da akıllıların delilikleri dememiş midir? Dickens
Ve yeryüzü biçimsizdi, boşluktan ibaretti; ve her yer zifiri karanlıktı. Ve Tanrının ruhu suların yüzüne vurdu. Ve “Işık olsun!” dedi Tanrı: ve ışık oldu. Ve Tanrı ışığı gördü, güzel bir şeydi bu: ve Tanrı ışığı karanlıktan ayır­dı. Ve Tanrı ışığa Gündüz, karanlığa da Gece adını verdi. Ve işte ilk gün böyle oldu.
“Dünya düşündüğü­müzden çok daha karmaşık. Ve allak bullak”. Louis MacNeice
Hiçbir şeyi peşinde koşmaya değer bulmayanlar ve miskinler, uykularından ve diğer pek çok zevklerinden feragat eden ünlülerin - Napolyon, Edison, Churchil, Thatcher - de aslında bir haz uğruna, iktidar ve hırs uğruna yaşadıklarını düşünerek kendile­rine pay çıkarırlar. Zenginler gibi üstün başarıya ulaşmış insanlar da bizden farklı ve bunların çıkış noktaları da kendilerinden (vaz)geçmeleri.
Reklam
Rüyalarımızda, ne olduğumuzu anlamadan bir oraya savruluyoruz bir buraya, bir o zamanda oluyo­ruz bir bu zamanda; hilkat garibesi manzaralar ve tuhaf insanlarla karşılaşıyoruz; doğa yasalarını hiçe sayıyoruz.
Freud “Pek çok rüya alakasızmış gibi görünür. Halbuki herhangi bir şeyin bizi derinden etkilemeden rüya-düşüncelerinin alanına girebilmesi asla mümkün değildir”
“İnsanlar uyanıkken yalnızca bir tek dünyayı paylaşırlar. Ama uyudukları zaman her birinin kendi özel dünyası olur.” Herakleitos
Freud bir doktordu, orta sınıftan mazbut bir aile babasıydı ve, kendi esrarengiz disiplininin önünü açma ko­nusunda ne kadar hırslı olursa olsun, onun gündeminde yıkıcı ol­mak yoktu. Kaldı ki itibarını yitireceği düşüncesi tam bir karaba­sandı onun için. Dolayısıyla da, hem gördüğü gerçekleri ifşa etme­si gerektiğini düşünen hem de bu gerçeklerin kendi itibarını zede­leyeceğinden korkan Freud’un önünde tek bir seçenek kalıyordu: Psikanaliz projesinin etrafını tarafsızlık ve bilimsellik tuğlalarından öreceği sağlam bir surla çevirmek ve çalışmalarını tamamen nesnel araştırmalar olarak sunmak. Aynen bugün olduğu gibi, o zamanlar da toplumsal yaşam biçimleri açısından en muhazafakâr meslek sa­hipleri psikanalistlerdi. Yine bugün olduğu gibi o zamanlar da sü­rüye uymayanların büyülü analitik çevrelerde yerleri yoktu ve bun­lar daima dışlanıyorlardı.
Reklam
Rüyalar bir tür konuş­madır; ve rüyaların olağanüstü yanı, ani ve tuhaf zaman ve mekân kaymaları değil, o kadar düşünceyi ve sayısız arapsaçı duyguyu çok basit ve zengin bir biçimde, muhteşem imgelerle ve pantomim yoluyla anlatabilme yeteneğidir. Freud
“Bugün kanıtlanan şeyler geçmişte yalnızca hayal ediliyordu”. Blake
Her ne kadar bebekler zaten var olan olağanüstü girift bir zihinsel donanımla - soyut düşünebilme yeteneğine ve üç-boyutluluk kavramına sahip olarak - dünyaya gelseler de, çocuktaki kendilik duygusu başkalarıyla yaşadığı ortak deneyimler aracılığıyla gelişiyor. Yani, “özneler-arasılık” yerini “özne-içi”ne bırakıyor." Diğer bir deyişle, bilinç iki yönlü bir yol­dur; “öteki” olmadan “kendiliğiniz” olamaz.
Ah uyku! Ne tatlı şeydir o. Kutuptan kutba sevgili! Övgüler Meryem Ece’ye olsun! O gönderdi Cennet'ten Ruhuma sızan tatlı uykuyu. Coleridge
Ortalama bir gece boyunca bir buçuk ya da iki saat süreyle düş görüyor ortalama bir insan. Dolayısıyla yet­miş yıl ömür süren ortalama bir insan ömrünün yirmi üç yılını uyu­yarak ve bu yirmi üç yılın beş ya da altı yılını ise, ister hatırlasın is­ter haturlamasın, rüya âleminde geçiriyor.
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.