"Ben içime dönerim bilirsin. Gidecek başka yerim kalmayınca, içimdeki kör kuyuya.."
(Syf 252)
🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻
Tarık Tufan’ın Gece Açan Çiçekler adlı romanı, insanın içindeki fırtınalara, yüzleşmekten kaçtığı acılara ve geçmişin izlerini takip ederek yolunu bulmaya çalışmasına dair bir hikâye. Kitap boyunca karakterin iç dünyasına dalıyor, onunla beraber karanlık sokaklarda yürüyüp bazen bir cümlede soluklanıyoruz. Tufan, her zamanki gibi akıcı bir dille, sade ama derin anlatımıyla okuyucuyu içine çeken bir dünya kuruyor. Kitabın sayfaları ilerledikçe, aslında herkesin içinde bir yerlerde saklanan yaralarla yüzleştiğimizi fark ediyoruz.
🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻
Roman, hayatın getirdiği kaçınılmaz yıkımları ve insanın bunlarla nasıl başa çıkabileceğini sorgularken, okuru da kendi geçmişiyle, iç sesleriyle baş başa bırakıyor. Tarık Tufan’ın kalemi, bir şeyleri anlatmak için bağırmaya ihtiyaç duymuyor; aksine, en sade cümlelerde bile derin anlamlar barındırıyor. Hikâyenin içindeki karakterler, çoğu zaman kendi yalnızlıklarıyla yüzleşenU insanlar… Ve belki de onları en iyi anlayan biz oluyoruz, çünkü hepimizin içinde gece açan bir çiçek var.
🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻🪻
Eğer, kalbinize dokunan, sizi düşündüren ve bazen sessizce sarsan bir roman arıyorsanız, Gece Açan Çiçekler tam da o kitap. Tarık Tufan’ın duygu yüklü anlatımını sevenler için kaçırılmayacak bir eser. Özellikle hayata ve kendine dair derin düşünceler içinde olan herkesin bu kitabı bir solukta okuyacağını düşünüyorum.