Gece Uyumayı Sevmeyen Çiçek

Sennur Sezer

Quotes

See All
Bir zamanlar Anadolu‛daki şehirlerden birinde bir bilgin yaşardı. Gördüğü her bitkiyi inceler, yaprağının biçimine, çiçeğinin rengine göre adlandırırdı. Sonra iyi yetişip gelişmesi için neler gerektiğini incelerdi. Bunun için koca bir bahçe ayırmıştı.
Kimi kendine az bulunan değerli bir çiçeği kardeş seçti, kimi bir kır çiçeğini. Her gün çiçek kardeşini görmeye bahçeye giden öğrenciler, zamanla öteki bitkilere de dikkat etmeye, bitkinin nelerden hoşlandığını anlamaya başladı. Altı ay sonra bilgin bahçesine döndüğünde ne görsün, öğrencilerinin hepsi bahçede, her biri bitkilerle ayrı ayrı konuşuyor, bahçenin bakımında yardımlaşıyor. “Senin çiçeğin, benim ağacım...” çekişmesi kalmamış.
Reklam
Sonra bahçesinin bir köşesine serili hasıra bağdaş kurar, zeytinini ekmeğini yer, ıhlamurunu içerdi. Bunları yaparken de hep bir şeyler mırıldanırdı. Dudaklarının oynadığını görenler önce dua ettiğini sandılar. Dikkatle dinleyince de sözlerinin kiminin azar, kiminin övgü olduğunu fark ettiler. Peki, bilgin kimi azarlıyor, kimi övüyordu ki? Sonunda öğrencilerinden biri bilgine sordu bunu. Bilgin de; “Dikkat edersen anlarsın” dedi.
O günden sonra, bilgin “bitkilerin dilinden anlamak için biraz dikkatin yeterli” olduğunu söylediyse de fayda etmedi. “Bahçıvanlar bitkinin renginden, gelişmesinden su isteyip istemediğini, güneşi sevip sevmediğini anlar” dediyse de, “bir otun hangi hastalığa iyi geldiğini yazan kitapları okumak gerekli” diye uyardıysa da para etmedi. Öğrencileri, “Sen bize önce otların çiçeklerin sesini duymayı öğret” diye tutturdular. Sonunda öğretmenlerini bırakıp ot dilini öğrenmek için başka ülkelere gitmeye karar verdiler.
Bilgin bitkilerin dilinden anlayan bu zeki kızı, öğrendiklerini yaysın diye doğduğu şehre gönderdi. Bugün, Hatay‛ın Harbiye adlı beldesine gidenler, yaz geceleri rüzgârın çevreye yaydığı güzel kokuyu duyarlar.
Bilgin bahçesine dönünce öğrencilerden birinin bir ağacın dibinde uyuduğunu gördü. Şakacı bir sesle, “Uyan bakalım koca tembel” dedi. “Arkadaşların çoktan ulaştı gitmek istedikleri şehre.”
Reklam
Bunu öğretmenlerine söyleyince o, “Önce kendinizi bir deneyin” dedi. “Her biriniz bahçenin bir köşesindeki bitkilerden birini seçsin. Kardeşi gibi baksın. Ben de bir yolculuğa çıkıyorum altı ay içinde döneceğim. Altı ay içinde kardeş seçtiği bitkinin dilini öğrenemeyen istediği yere gidebilir.” O günden sonra öğrenciler arasında bir yarıştır başladı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.