"Ergenlik çağımda çok sevdiğim bir kuzenle ahbaplığım vardı. Onun bütün teşebbüslerine yardım etmek, meziyetlerini övmek, hatalarını görmemek için elden geleni yapıyordum. Ne kadar ince düşünürsem düşüneyim, onu hiç bir hususta haksız bulamıyordum.
Fakat bir gün kavga ettik. Bu münasebetle kuzenim bana kalbini açtı: Bana karşı duyduğu kinler, şikayetler meydana çıktı, ki bunlar, uzun zaman gizli kalmakla bir kat daha artmıştı ve yazık ki bana da sebepsiz görünmüyorlardı. Kısacası ben farkında olmadan onun kalbinde bütün bir kin ve nefret hazinesi biriktirmişim.
Velev bir defa gördüğümüz, hayalen olsun hayatına girdiğimiz bir adama ıstırap vermediğimizi nasıl iddia edebiliriz?"