Ne aymazlık! Evdeki hesap çarşıya uymamıştı elbette. Ne zaman uyar ki zaten? Romantik hayaller eninde sonunda her zaman hüsrana uğramaya mahkûmdur. Benim kumdan kalelerim daha ilk dalgada eriyip denize kayıvermişti işte.
Binin yarısı beş yüz, o da bizde yok! Sıfırı da tükettik. Ama hep böyle olmaz mı zaten? Evdeki hesap çarşıya uymaz; atılan temeller öksüz kalır; durup dururken kafaya düşüverir saksı.
"Her şeyin insanlar için var olduğu, insanların kuruntusudur. Bir karınca olsaydınız da (ki çıdamlı bir karınca olmak iyidir.) ağaçlar ve taşların insanlar için var olduğunu mu düşünecektiniz acaba? Hiç sanmam. İnsan nedir ki? Evrenin ücra bir köşesindeki ücra bir gezegenin üzerinde yaşayan binlerce canlı türünden yalnızca biri. En iyisi de değil üstelik.Kendinizi büyümsemeyin!"
Yalvaran gözlerle çevrenize bakıyor ve haykırıyorsunuz: Hey kardeşim, düştüm, yaralıyım, bana yardım et! Ama size kimse yardım etmiyor, sesinizi duyuramıyorsunuz, umursamadan belki farkınıza bile varmadan önünüzden geçip gidiyor herkes.