Kanı Unutma, kitabın ilk öyküsü .Roma,Bizans,Yunan,Frigya Uygarlıklarının var olduğu bir köyde geçer.Köye arkeologlar gelir ve görürler ki köyde bulunan bazı kalıntılar köy halkı tarafından hoyratça kullanılmaktadır.Öykü bu konuyu vurgularken bir yandan da köy yaşamının ,geçim kaynağı olan süngerciliğin zorluklarını da işler.
Durkadın Nine çok şey görmüş, yaşamış biridir ve ömrü Ege’nin köyündeki yaşamın izlerini taşır ve öykü boyunca bu yaşamı anlatır.
Öyküde beni en çok etkileyen şey Durkadın’ın yaşayıp da acısını çektiği şeyleri anlatış biçimiydi.Fakat kitabın bu ilk öyküsünün dili beni biraz yordu, diğer üç öyküyse bu öykünün aksine su gibi akıp gitti.
Çocuk öyküsünde ,Kanı Unutma ‘nın görmüş geçirmiş ninesinin bakış açısının yerine çocuk dünyasına, çocuk bakış açısına geçilir. Çocuk,annesi tarafından ilgi görmez ve öykü bunun üzerine çocuğun hislerini , çevresiyle kurduğu ilişkiyi aktarır.
Sokaklarından Gemilerin Geçtiği Bir Kent yine bir çocuğun hikâyesidir.Öykü sokakta yaşayan bir çocuğun hayatından kesitler verir, oldukça sert bir hayatın izlerini taşır.Benim kitapta en çok etkilendiğim öykü oldu.
Gecenin Öteki Yüzü , bu defa küçük bir kız çocuğunun annesi ile olan ilişkisini işler.
