Anılar bizim dışımızda kurulu bir dünyanın şakşağıdır. O dünyada bir zamanlar biz de yaşamışız ama, şimdi kapısından eğilip baksak o içerideki bize benzeyen insanın biz olmadığımızı görürüz. Hele yıllar geçip o dünyadan çok ileride kaldığımızda insan bütün bütüne gariplik duyuyor. Yani yabancılaşıyor.
Şakşağı kafamızda bulduğumuz anda ise ayılıyor, kendi varlığımız üzerinde düşünmeye koyuluyoruz. Diyeceğim, anılar bizi kendimize getiriyor, filozoflaştırıyor.
Ama okumak gerek. Türkiye'de okumak diye bir olay yok . Kötülemek; çamur atmak var , okumak yok. Hayır okumuyorlar . Beğendikleri yazarları bile okumuyorlar .