Aydınlanma çağından sonra Batı'dan başlayan ve yayılan bir tekdüzelik( herkesin aynı şeyi hissetmesi,aynı standartlara sahip olması vb. bir insan yapısı) o dönem düşünürlerini de rahatsız etmiş ve Romantizm akımının ortaya çıkmasına sebep olmuş. Bu akımın öncülerinden olan(kitapta öyle deniyor) Novalis lakaplı şair,yazar bu eserinde gündüz vaktinin gündelik işlerle yoğun olduğundan, insanın kendine vakit ayıramayıp başka işlerle meşgul olduğundan, gecenin ise insanın kabuğuna çekildiği; kayıpları, üzüntüleri, dertleri ile hemhal olduğundan bahsediyor.
Kitabın bu yayınevindeki baskısı için konuşursak, eserin asıl metni(Almanca) ve çevirisi yan yana verilmesi güzel bir düşünce olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu eserin 2 asılının bulunduğunu ve arada küçük farklar olduğundan dolayı iki aslın da bu kitapta yer verildiğini görüyoruz. Kitap zaten çok uzun olmamakla beraber şiir ve şiirsel yazılardan oluşmakta.
Yazar başlarda geceyi överek ona ihtiyacı olduğundan bahsederken sevgilisinden,kaybından söz ederek devam etmekte. İlerleyen bölümlerde İsa(a.s) ve Meryem (a.s) üzerine bir kısım yer almakta. Tabi ki bu bölümler Hristiyan veya panteist düşüncelere, inançlara göre yazıldığını bilmek gerek.
Kitabın dili basitleştirilmiş ve gayet anlaşılır.Konu bütünlüğü gibi şeylerden de söz edilemez sanırım, sonuçta şiir. İmgeleri biraz beğendim, çok fazla şiir okumadığımdan da arada kalmış olabilirim.
Bir akşam üzeri çayınızı yudumlarken okunabilecek bir eser olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar!
