Bütün Yapıtları - Anı

Geçmiş Zaman Köşkleri

Abdülhak Şinasi Hisar

Quotes

See All
Her mahallenin kendine mahsus kokuları ve sesleri vardır. Rumelihisarı deniz, Büyükada çam, Bahariye tuğla harmanı kokardı. Çamlıca kekik, okaliptüs, çam, lavanta ve merzenküş mü bilmem nasıl anılan, dağları kaplayan taze bir ot kokar.
gittikçe emin oluyorum ki dünya manzaralarının tatlarını ruhumuza işleyen seneler daha çocukluktan yeni çıkmaya başladığımız ve ilk gençliğe girdiğimiz zamanlar oluyor. sonra bütün hislerimiz bize ilk gelen bu ışık etrafına tutunarak aydınlanıyor ve yaşıyor, biz artık hep onların uğultularını duyuyor ve hep onları sayıklıyoruz.
Reklam
Avlunun duvarında, İncil menkıbelerini gösteren, altları Fransızca izahlı birçok gravürler asılıydı. Yakup ve kuyu başında Yusuf aleyhisselâmlar. Gökten yağan ateşle tutuşmuş yanan Sodom ve Gomore, hep insana hüzün verici resimler.
Süratli otomobiller artık şehrin coğrafyasını da, hüviyetini de değiştirdi. Fatih'in Beyoğlu'ndan pek uzakta olduğunu sanırken yeni köprü ile on dakikada vardığım, Boğazın uzak bir mahallesinden otomobille Eyüp'e gidilip tekrar dönmenin ne kadar az sürdüğünü gördüğüm vakit bu zamanlar hayatımda mühim yer tutmuş bir şeyin artık ehemmiyetten düştüğünü anladım. Bunu anlarken belki de bir nevi sukut-u hayale uğradım.
Buraya girerken üstümüzde hâlâ maddî endişeler, günlük telaşlar vardır. Ayakkabılarımız ve esvaplarımız gibi, ruhumuz da tozlanmıştır.
Ben, susan büyüklerin de, tabii unsurların da huylarını bilen, geçen saatlerin, yanan yıldızların, esen rüzgarların, kokan çiçeklerin güzelliğini seçen çocuk, hülyamın tadına vararak, bu şaşaalar arasında kendimi tebdil gezen bir şah, hatta bir ilah gibi duyardım. İçimden daha kelimelerini bilmediğim zira bunları büyüklerin lisanında duymadığım bir musikinin taşıdığını da bilir, sustuğum zamanlar hep bunu dinlerdim.
Sayfa 24 - EverestKitabı okuyor
Reklam
Havanın ve aydınlığın o kadar ince ve güzel olduğu bu günler insanlar şefkatten başka bir hakikate inanmaz gibiydiler. Hatırlıyorum. Herkes birbirine rast gelince, bir sır tevdî eder gibi, iyi bir kalple tebessüm ederdi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.