Ne adam kadını kendisine çekmişti ne de kadın adamı, bir saniye içerisinde birbirlerinin kollarına atılmış, güçlü bir fırtınaya tutulmuş, güçlü bir mıknatısın etkisindeymişçesine birbirlerine yapışmışlardı.
" Ama aşk, bir cenin gibi bedenin karanlıklarında acıyla dönüp durmaktan kurtulduğu, nefes ve dudak aracılığıyla kendini zikir ve itiraf edebildiği zaman gerçek aşktı."