Bir yanda zaman çarkının dişlilerinin arasında kor olan , kavrulan , kırılan ve sonunda yok olan … Değişen dönüşen halden hale bürünen bir aşk… artık ilk günki halinden eser kalmamış bir bakış.. ve diğer tarafta tek bir bakışa ölümü hiçe sayan bambaşka bir aşk algısı.. hiç sıkılmadan okuyup zihnime kattığım bir değer oldu .. tavsiye ederim …
keyifli okumalar ..
İnsanın içini hem acıtan hem de ısıtan bir eser.
Zweig, karşılıksız bir aşkın, doruk noktasına ulaşıp hiçliğe uzanan tren raylarında çaresizce karanlığa gömülüşünü anlatır ve insan ruhunun saklı taraflarına bir kez daha ışık tutar.
Çok severek okuduğum bir kitap olmadı.
Konu güzel fakat kurgu diğer kitaplara oranla oldukça sönük kalmıştı. Kısa bir kitap olduğu için bir çırpıda okudum ve bitince "ee ne oldu şimdi?.." dedim. Bir gencin bugününden geçmişe gidip bugünü ile kitabı sonlandırmak bir son olmamasına sebep olmuştu.
Boş zamanda okunabilecek klasik bir Zweig kitabı...
Bitmemiş yarım kalmış bir aşk hikayesi düşünün. Aradan geçen 9 yıla rağmen geçmişte ki duygularını,anılarını yeniden yaşamaya çalışan iki insan. Fakat ne kadın 9 yıl önceki kadındır. Ne de adam 9 yıl önce ki adamdır. Keşke insanlar geçmişlerine takılıp kalmayı bıraksalar yeni anılar biriktirip ueni bir geçmiş oluştarabilseler. Ne kadar güzel olurdu değil mi? Unutmak yok saymak kendi hayatına devam etmek kendimize verebileceğimiz ne güzel bir hediye olurdu. Keyifli okumalar.
Genç bir erkek patronunun yaşlanması sebebiyle onun özel yardımcısı olmak için patronun evine yerleşir. Sonra patronun karısına aşık olur. Sonra olaylar olaylar diyemiyorum ne yazık ki. Bir kavuştay yok. Ya da var mı? Yeni bölüme geçtiğimi sanırkan başka bir erkeğin yine ulaşamayacağı başka bir kadına aşık olup, kadının bundan haberinin bile olmayıp şehri terk etmesinden sebebiyet, kendini rayların altına atmasıyla bitiyor kitap. Birinci kahramanın öyküsünün sonu yok. İkinci kahramanın öyküsünün başı yok. Ve bu iki kahramanı birleştiren bir olay örgüsü yok. Kitabın adı geçmişe yolculuk ama rayın altına giren erkek geçmişe gitmedi. Neyse işte 2 puanlık bir kitap o da birinci karakterin olay örgüsünün sonunu merak etmiştim o yüzden.
Kitap 2 hikayeden oluşuyor.Kitabın konusu aşk. Akıcı bir dille yazılmış ve sayfa sayısı çok az 1 günde biterebileceğiniz bir kitap. Yazarın akıcı diliyle hiç sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Bir çok kitabında farklı duygulara kapıldığım Stefan Zweig dan bir kitap daha... Her zamanki gibi sizi sarıp sarmalayan kurgu içerisinde yer alan psikolojik tahlillerin yoğunluğu mevcut. Fakat bu yorucu bir yoğunluk değil. Kişileri ve duyguları olay örgüsüne daha çok bağlayıcı bir yoğunluk. Ilk kitabını okuduğumda dili biraz ağır gelmişti bana. Ancak zamanla aynı yazardan farklı eserler okumak aldığım hazzı artırdı. Kitap genel itibarı ile aslında imkansız olan bir aşkın imkanlar dahilinde yer aldığı gidişatı gösteriyor. 10 sene öncesine dayanan ancak hala aynı hisleri barındıran ve uzakta kalan fakat hep yakın olan iki kalbin çırpınışını çeşitli betimlemeler ile görüyoruz. Başladığınız andan itibaren sizi sarıp sarmalayacak bir kitap. Okuyunuz, tavsiyemdir. Fikir dünyanıza çeşitli yenilikler katacağına inanıyorum:)
Aşk,mesafeler,tutku,gizlilik..
Yatılı Çalışmaya başladığı evdeki hanıma aşık olan, Ludwig , bir süre gizleyen daha sonra karşılıklı birbirlerini gizlice seven iki yasak aşık ,araya 9 yıl girer değişen hayatlarına rağmen ,yine bir araya gelirler ama artık kadın yaşlanmış ve aradan zaman geçmiştir...
Stefan Zweig-Gecmise Yolculuk
Hepinize merhaba arkadaşlar güzel bir kitap yorumuyla karşınızdayım
Kitapta yoksulluk içinden çıkmış bir adamın patronunun evinde çalışması ve hanımına aşık olmasını okuyoruz. Ve kitabımız böylece başlıyor . Ve kitabın sonu tam da Zweigden beklediğim gibi oldu.
Beni birazcık bilenler zweig'i 20 yaş altındaki arkadaşlara onermedigimi bilir, burada da tekrar hatırlatmak istedim.
Okuyacaklara iyi okumalar diliyorum.
Bu sabah başlayıp bitirdiğim klasik bir Zweig kitabı ile karşınızdayım... Sanırım elimde kalan 3 okunmamış Zweig kitapları vardı bunu bitirdim ve bu yazıyı yazarken Satranç kitabını okumaya başladım... Sonrasında hangi klasikle ilerlerim bilmiyorum elimdeki listeye göre hareket ederim diye düşünüyorum...
Eserimizin bu baskısında iki adet hikaye
Geçmişe Yolculuk
Ormanın Üzerindeki Yıldız
Evli bir kadına duyulan aşk sanılan ama şehvet olan duygu
Kahramanımız ev sahibesinin kendisine gösterdiği ilgiyi aşk sanması kadının yaşlı ve hasta kocasında bulamadıklarını aşk sanması
Araya savaş girip 9 yıl geçince aşk hala kalmış mıdır
Çok beğendiğimi söyleyemem. Özellikle sonunda çok anlaşılır bir final yapılamamış. Yada ben anlayamadım. İlk kez bu yazarın bir kitabını beğenmedim. Ama bir kitap daha okumuş oldum.
Bu güzel hikayeleri neden güzel bir sonla bitirmezsin ki? Güzel olmasa da kötü bir sonu olsa bari. Şimdi işin yojsa kendince bütün muhtemel sonları kurgula... Çerez gibi kitap, bir çırpıda okunur.
ama duygularının değişmediğini düşünse de içindeki ihtirasli gerginlik artık yavaş yavaş çözülüyordu. sadece anılarla yaşamak insanın doğasına aykırıydı; nasıl bitkiler ve bütün canlılar renklerinin solmaması ve çanak yapraklarının kuruyup dökülmemesi için toprağın besleyici gücüne ve gökyüzünden süzülüp gelen canlı ışığa ihtiyaç duyuyorsa,aynı şekilde sözde gizli düşlerin bile belli ölçüde tensel gıdaya, duyguya ve canlı desteğe ihityacı vardı ; aksi halde kanları çekilir, ışıma güçleri zayıflardı
Güzel bir kitaptı. Zweig'ın her kitabı gibi akıcıydı bir oturuşta bitirdim. Çok anlamlı bir hikayeyi kısa ama etkili bir şekilde anlatmıştı. Adamın yıllarca kadını unutmaması ama hayatına devam etmesi gerçek hayatta rastalanan bir durum buna değinilmesi de hoşuma gitti.
