Geçmişten Günümüze Alevî ve Bektaşîlik Sözleri ve Alıntıları
Geçmişten Günümüze Alevî ve Bektaşîlik sözleri ve alıntılarını, Geçmişten Günümüze Alevî ve Bektaşîlik kitap alıntılarını, Geçmişten Günümüze Alevî ve Bektaşîlik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yörük ve Tahtacılarda evliliklerin ömür boyu sürdüğünü, boşanmanın olmadığını, boşanan kadın ve erkeklere "düşkün" denildiğini, düşkünlerle kimsenin konuşmadığını, kimsenin onlardan bir sey alıp vermediğini, duşkünlerin kurban kesemediklerini.....
Yusuf Ziya Yörükan a göre Tahtacılar, bir Sünnî'yi konuk etmek zorunda kaldıkları zamam, onun kullandığı yemek kaplarını "kırklamadıkça" yani kumla-kille kırk kez yıkamadıkça bu kaplardan bir daha yararlanmamakta ya da tamamen yok etmektedirler.
Gülün Hz. Muahammed'i (as) temsili halkımız tarafından öylesine benimsenmiştir ki, Anadolu'nun oek çok yerinde kız çocuklarına Rssûlullah'dan mülhem olarak "Gül" ve türevlerinden oluşan isimler verilmiştir...
Buralarda büyüklere son derece saygılı davranılmaktadır. Yüksek sesle konuşulmaz ve sert adımlarla topuk vurularak yürünmez. Eşiğe kutsiyet atfedilir ve basılmaz.
Ebu's-Su'û Efendi'nin Kanunî'ye "nizam-ı dîn u devlet ve nizam-ı ahval-i memleket" için sunduğu maruzat ve Kanunî'nin cevabi;
-"Bazı Müslümanların karyelerinde asla mescid olmayub cemâ'at ile namaz kılmasalar, hakimü'ş-şer (kadı) mezburlara (sözü edilenlere) cebren mescid yabdurub namaz kılmakdan ihmal idenlere ta'zir (azar) lâzım olur mu?
-El-cevab: Olur.
İran seferine katılmayı reddeden ve bu uğurda tek geçim kaynağı olan elindeki devlete ait topraktan bile feragat eden Anadolu Kızılbaşları;
"Şah'a kılıç çekilmez, ona kılıç çeken müslüman değildir"
Günümüz Türkiye'sinde yakın tarihe kadar Kızılbaş kelimesi "mum söndü yapanlar, aile ve namusa ehemmiyet vermeyenler" şeklinde çok kötü bir anlam yüklenerek kullanılmaktaydı. Oysa başlangıçta böyle bir anlamı yoktu ve sadece kırmızı börk veeya başlık giydiklerinden dolayı Kızılbaş deniyordu. Vaktiyle, Sünnî olsun, Alevî olsun, bütün Türkmenler kızıl börk giyerdi. Anlaşılan Sünnîler, zamanla kırmızı börkü terk edince, yalnız Alevî Türkmenlere mahsus bir başlık olarak kalmış. Bu yüzden Alevîlere, Kızılbaş denmeye başlanmıştır.
Cem ayininden bir bölüm
.....Çünkü dâr (suçun ve suçlunun sorgulandığı) meydanı, er meydanı olduğu gibi ayni zamanda ar meydanıdır. İnsan kendi davranışından emin olmalıdır, hiç bir kimse hakkında iftirada bulunmamalıdır ya da kendisi doğruyu söylemelidir.
Kızılbaşlık, yalnızca Sünnî olmayan bir İslamî inanç sistemi değil, ayni zamanda farkli bir toplumsal zihniyet ve yapı, bir yaşam tarzı ve Sünnî siyasal iktidar karsısında muhalif bir tavır olarak görülmelidir.