"Ayrıca dost, ahbap ve tanıdıklarımın kusurlarını örtmeyi gerekli görmüştüm. Çünkü onlar toplumumuzdu; yani 'biz' diler.
Bir de, nasıl bir çuval, içindekilerin dağılmaması için çuvaldız, yani 'biz' ile dikilirse, yine ben aynı islami manevi yönden yapmak gayreti içinde bulunmuş, yani 'biz' görevini üstlenmiştim."