İnsanda düşleme ile düşselliğin önemi olağanüstüdür; nöro-serebral sistemin, organizma ile dış dünyanın bağlantısını sağlayan giriş ve çıkış yolları, bütünün ancak % 2'sini temsil ederken, % 98'i iç işleyişle ilgilidir; böylece gereksinimler, düşler, arzular, düşünceler, imgeler, düşlemelerin kaynaştığı, görece bağımsız bir ruhsal dünya oluşmuştur ve bu dünya dış dünyaya bakışımızı ve kavrama yetimizi derinden etkilemektedir.
Ayrıca her zihinde, kesintisiz hata ve yanılsama kaynağı olan, kendine yalan söyleme (self-deception) olasılığı vardır. Benmerkezcilik, kendini aklama gereksinimi, kötünün nedenini başkasına yansıtma eğilimi herkesin, kendi yalanını araştırmadan, kendisine yalan söylemesine yol açar.