OTURUM BAŞLIKLARI:
GELECEĞİN ŞEHRİ: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
MİMARİ VE KENTSEL TASARIM
GELECEĞİN ŞEHRİNDE YÖNETİM
GELECEĞİN ŞEHRİ, TOPLUMSAL HAYAT VE KÜLTÜR
Sanayi Devrimi'nden sonra başlayan hızlı gelişim trendi sonrasında, günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık % 551 şehirlerde yaşamaktadır. 2050 yılında ise nüfusun yaklaşık % 70'inin şehirde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Bu durumda şehrin geleceğinin tartışılması aslında insanın geleceğinin ne olacağının konuşulması anlamına gelmektedir.
"Geleceğin şehri" dendiğinde insanların aklına uzayda veya yerin altında inşa edilecek şehirler gelmektedir. Oysa insanın yaşama mekânı dün olduğu gibi yarın da yeryüzü olacaktır. Bu durumda şehrin geleceğini planlarken dünyanın şartlarını, coğrafyasını, topografyasını göz önüne almak zorundayız, insanın varlığının devamı dünyanın yaşanabilir bir yer olarak kalmasına bağlı olduğuna göre, şehrin geleceğini planlarken ilk ve öncelikli olarak tabiatın bozulmamasına dikkat etmek zorunda olduğumuz bir gerçektir.
Öte yandan şehir nüfusunun artması beraberinde birçok sosyal meseleyi de getirmiş, kent merkezli yeni toplumsal sorunlar ortaya çıkmıştır. Şehrin geleceğine dair çok disiplinli yaklaşımlar aslında ortaya çıkan toplumsal sorunların kaynağını tespit edip çözmeye yönelik çabalardır. Her bilimsel alan insanın karşı karşıya kaldığı sorunları kendi açısından çözme çabasına girmiştir. Bu da şehrin salt bir mimari alan olmaktan çıkıp bütün bilim dalları için uğraş alanı haline gelmesine yol açmıştır.
Esenler Şehir Düşünce Merkezi de bu anlayıştan hareket ederek şehrin geleceğini farklı disiplinler açısından ele alan çalışmalar yapmaktadır. Bunlardan birisi olan Geleceğin Şehri Sempozyumu farklı disiplinlerden birçok bilim adamını bir araya getirmiş ve kıymetli fikirlerinden istifade etmek istemiştir...