2055 yılında insanlık galaktik bir savaşın ortasında kalıyor. Ezeli düşmanlar olan Lilistar ve Reeg kuvvetlerinin amansız çarpışması sürerken insanlık doğruluğu tartışılan bir seçim yaparak Lilistarlıların tarafına geçiyor ve bütün toplum bu seçime göre şekilleniyor. İnsanların yapay organlar sayesinde ömrünün uzadığı bu gelecekte JJ-180 ismiyle bilinen bir uyuşturucu ile zamanda yolculuk yapılabiliyor. Hatta paralel evrenlere dahi gidilebiliyor.
Konu oldukça ilgi çekici olsa da okuduğum diğer PKD romanlarında olduğu gibi anlatım biraz dağınıktı. Bu durum kitaba odaklanmayı oldukça zorlaştırıyor. Zamanda yolculuk kısımlarını çok beğendiğimi söyleyebilirim. Kitabın ilk kısımlarını atlatıp anlatılan ortama biraz alıştığınız zaman temposu yüksek bir kitap sizleri bekliyor.
Gelecek Seneyi Bekle; alternatif gelecekler, paralel evrenler, zamanda yolculuk yapmayı sağlayan uyuşturucular, insanlar tarafından tasarlanan küçük dünyalar, uzaylı ırklar gibi unsurları; siyasi güç çatışmaları, savaşın anlamsızlığı, kişilerarası ilişkilerde kendilik değerinin önemi gibi konular çerçevesinde işleyen özgün fikirler üzerine inşa
Philip'in klasik gerçeklik nedir, sorunlu bir evlilik, madde bağımlılığı içeren bir eseri. Yine bilimkurgunun hakkını veriyor. Hikaye açısından diyecek çok bir şeyim yok ama kitabın bu baskısındaki yazım hataları inanılmaz göze batıyor. Yarım cümleler, rastgele basılan harfler, yazım ve imla hatalarıyla dolu. Acilen gözden geçirilmesi gerek.
Yine her kitabında olduğu gibi çok da sürpriz sonla bitmeyen (Ubik hariç) fakat her kitabında olduğu gibi çok da doyurucu bir kitap.
Pkd'nin eşleriyle ciddi bir sıkıntısı olduğunu hayat hikayesinden ve yazılanlardan biliyorum. Her kitabında mutlaka evli bir çift ve onların hikayesi yer alıyor ama bu kitabın omurgasını evlilik oluşturuyor diyebilirim. Yazar bilimkurgu ve fantastik öğeleri bir araya getirip harika bir öykü ortaya koyarken satır aralarında, hatta çoğu yerde satır aralarından da taşarak evliliği sorguluyor.
Pkd kitaplarında mars olmazsa olmaz. Tabi o dönem mars bilinmediğinden yazar mars'ta hayat olduğunu ve solunabilir bir atmosferi olduğunu düşünmüş. 50 sene önce yazılan bir kitap için gayet olağan bir durum.
Ancak diğer incelrmelerimde de dediğim gibi Pkd olmasaydı şu an Hollywood sinamasının çok büyük kaybı olurdu.
Bu kitapta da geleceğe ve geçmişe geçişteki betimlemeler bana "Kelebek Etkisi" filmini hatırlattı.
Bu kitabı okuyunuz efenim, öneririm...
Sonradan ek: incelememi yazıp kaydet tuşuna basar basmaz gelen beğenmeleri hiç samimi bulmuyorum. Benim bu platformda takipçi kazanma ya da kaybetme takıntım yok. Beğenenleri de takibe almıyorum. Lütfen önce bir incelememi okuyunuz. Rica edicem. Lütfen.
Yazar bilimkurgu da zirve yapayım demiş; zaman yolculuğu,paralel evrenlerden adam getirmeler(Halen izlemeyen varsa Fringe dizisini mutlaka izlesin :),uzaylılar,uzaylılar arası savaş,:).Ama ilginç olan yazarımız kahramanlarını gayet uzun yaşatırken, onları nedense hep melankolik karakterler olarak kurguluyor.(o kadar uzun yaşarsanız akıl sağlığınız pek iyi olmaz diyor herhalde:)
