Kuram ve Uygulama

Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi

İrfan Erdoğan

Oldest Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi Quotes

You can find Oldest Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi quotes, oldest Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Niçin ölü kitapların yerine biz tabiatın canlı kitaplarını açmıyoruz? gençliği yetiştirmek ona bir yığın kelimeler, cümleler, kitaplardan toplanmış fikirler telkin etmek değil, eşya ile temas ve münasebetlerini temin ederek akıl melekesini açmaktır..
Sayfa 9 - Sümer KitabeviKitabı okudu
Collins, okullaşmanın içeriğinin dışlanarak diplomalar, sertifikalar ve dereceler ile giderek içerikten yoksun hale gelerek nicelleşmeye başladığını düşünür, çünkü meslek kazandıran diplomalar para gibi işlev görmektedir. sonuçta ise ortaya akılcı bir eğitim sistemi değil, zaman, emek ve kaynak israfına yol açan bir sistem ortaya çıkar..
Sayfa 95 - Sümer KitabeviKitabı okudu
Reklam
Namık Kemal ; her cins ve mezhepten çocukların bir arada bulunduğu okullar yapmalıyız, vatan çocukları bu tür okullardan çıkınca aralarına bölücülük sokmak mümkün olmaz, nitekim daha fidanken birbirine sarılan iki ağacı büyüdükten sonra ayırmak, ikisini birden köklerinden çıkarmaktan daha zordur.
Sayfa 111 - Sümer KitabeviKitabı okudu
Eğitim, insanın sahip olduğu yetileri, ihtimamla mükemmelleştirdiği bir süreçtir. -Cicero
Sayfa 33
Hüseyin Hüsnü Carıtlı da eğitimi insanın ikinci kez yaratılması olarak tanımlar.
Sayfa 33
Comenius(1592-1670)
"Niçin ölü kitapların yerine biz tabiatın canli kitaplarını açmıyoruz? Gençliği yetiştirmek ona bir yığın kelimeler, cümleler, kitaplardan toplanmış fikirler telkin etmek değil, eşya ile temas ve münasebetlerini temin ederek akıl melekesini açmaktır. Bütün fenlerin (bilimler)esası, duyulan eşyayı duygularımıza karşı o suretle arz edebilmektir ki onlar kolaylıkla anlaşılabilsinler... Bunu ben, bütün diğer tesirlerin esası telakki ediyorum; çünkü yapmak yahut söylemek istediğimiz bir şeyi güzelce anlamayınca onu doğru yapmaya ve anlatmaya muktedir olamayız. Bu sebeple aklımızda ancak evvelce duygularımıza tesir etmiş şeyler saklıdır. Duygular eşyanın farklarını pek iyi anlamalıdır. Bu kadar ehemmiyetli olan bu nokta bugünkü mekteplerde çok vakit ihmal edildiği ve duygular ile muhayyilesine maruz bırakılmamak dolayısıyla çocuklara hiç anlaşılmayan eşyadan bahis olunduğu için bir taraftan tahsil yorgunluğu, diğer taraftan öğrenmek zorluğu pek elemli bir hal alıyor ve talim denilen şey pek az mahsul veriyor... Gençliğe eşyanın gölgelerini değil, onun duyguları ile muhayyilesinde izler bırakacak olan kendilerini göstermelidir. Tahsil eşyanın hakiki müşahedesi ile başlamalıdır; yoksa şifahi tarif ve tasvirlerle değil." (Kansu, 1939).
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.