Dışarı çıktım. Benim eski bölük, tanıdık çavuş ve onbaşılar etrafımı sardılar. Ne olduğunu sordular. Ben de düşmanın kaçtığını, siperlerini yoklamak lâzım geldiğini ve Hasan Sabri Bey'e tebliğ yaptığımı söyledim.
-Biz dediler, şimdi gittik, düşman siperlerine girdik, kimseler yok, fakat söylemeye korktuk. Bizden birkaç kişi var orada.