Bir uçurtma istiyorum
Yaşanmamış çocukluğumun
bütün renkleriyle
salınsın gökyüzüne
Çığlık çığlığa
haykırışla
bulutları yara yara
kaybolsun maviliklerde
Bir uçurtma istiyorum
gökkuşağının içinde
Bir ben
bir o
bir de çocuklar
başka kimseler görmesin
Yıldızları çalınmış gecelerimde
kekremsi türkülerim
kanıyor usulca...
Sözün bittiği yerde
başlıyor gurbetim
Ve
Akıtamadığım gözyaşlarım
boğuyor bedenimi.
Yollara tutsak
bir turna sürüsünün peşisıra
savrulur umutlarım.
Şimdi
Uzak denizlere atılmış
yorgun bir martıdır
yüreğim...
10 Kasım 2002 / Samsun
Her doğan günle birlik
Dopdolu
sımsıkı yaşa sevdanı
Ve
Kirli,
Lanetlemiş kentlerin
gri sabahında
Kır çiçeklerinin polenleri gibi
savur gökyüzüne
sevilerini...
Kuşatılmış gecelerimizde
yıldızlar paramparça
Türkülerimizin bam telinde
notalar kesik kesik
- kurumuş bir dereyatağında
bir avuç zakkum çiçekleriyiz
şimdi-
Onca maviliğin ardından
Bir avuç tuzlu su düştü payımıza
Ve
Milyonlarca kır çiçeklerinin
arasından
Isırgan otları
ve
çakırdikenlikler
düşse de
payımıza
Biz
Yine de
yine de severiz yaşamı
her nasılsa...
20 Ekim 1991 / Samsun