Intihar...
Dünyanızın altüst olduğunu hissettiğiniz zamanlarda, hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olamayacağını düşündüğünüz, yaşamayı elinize yüzünüze bulaştırdığınız ve boğazınıza kadar hayal kırıklıklarına battığınızı hissettiğiniz zaman nefes almak ne kadar zordu değil mi?
Sormalı kendine insanoğlu, bir soluk daha alırken boğulmuş gibi hissetmiyor muydu böyle zamanlarda?
Oysa ne kolaydı değil mi yaşamaktan vazgeçmiş insanları yargılamak, intihar etmelerini alaya almak,haklarında hüküm vermek; şöyle yapsaydı böyle olacaktı yok böyle yapsaydı şöyle olurdu.
Ne şöyle ne de böyle, bir şeyleri engellemek artık imkansızdı.
Kitabı son sayfalara kadar okurken kendimi Werther ile bütünleştirmiş onun gibi hissediyordum. Mektupları yazan bendim sanki.
Aynı duygu karışımları benzer düşünce karmaşaları... Ama son sayfaya kadar okurken Werther değildim artık, onun ölümüne ağlayan bir okur olarak kaldım sadece ve bişeyleri daha iyi anladım insanlarca anlamak ve anlaşılmak...