Ah, dostlar!
Bu kadar içten, bu kadar dürüst, bu kadar güzel bir kitap okumadım ben bu yıl içerisinde.
Son 20 sayfada gözyaşlarımdan kitap ıslanmıştı, hıçkırmaktan kendime gelemiyordum. Hayır, Werther gibi bir aşk yaşamamıştım ama onun girdiği depresyon haline ben de girmiştim, ben de ölmek istemiştim.
Ah, Goethe. En derin yaramdan bıçakladın beni. Bu kadar doğru kelimeleri nasıl buldun? Sen de mi düşündün bu amaçsız dünyadan yok olmayı? Sen de mi sıkıldın aynı rutinden ve bu yapaylıktan? Werther sen miydin? Sen de mi kendini öldürmek isteyecek kadar dolmuştun?
Kitabı ilk 50 sayfasından sonra okuyamamıştım, ağır ağır ilerliyordu. Sonra bir oturuşta bitirdim. Keşke tadını alsaydım. Hala boğazım düğümlü ve gözlerim yaşlı. Bu kitap beni sandığımdan daha çok tetikledi ve etkiledi. Ne diyeceğimi bilemiyorum, usta bir yazardan usta bir insanlığın karanlık noktasını anlatan eser....