Gençler İçin Mehmet Akif ve Safahat

Mustafa Özçelik
Şu geçici hayat ile ebedi hayatın, buluştuğu mekandır mezar denen son dinlenme yeri.
"Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır; Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır !
Sayfa 202
Reklam
Şüphesiz yıktı o hülyâları meşhûdatım... Ama ben kendimi bir müddet için aldattım: Galeyandır... Galeyan geldi mi kalmaz mantık... Su bulanmazsa durulmaz... Hele sabret azıcık...
Yine hicrân ile çılgınlığım üstümde bugün... Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! Artık ey yolcu bırak... Ben, yalınız ağlayayım!
Sayfa 90
"Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Zümer Suresi 9.âyetin bir kısmı Yıllarca, asırlarca süren uykudan artık, Silkin de muhitindeki zulmetleri yak, yık! Bir baksana: gökler uyanık, yer uyanıktır; Dünya uyanıkken uyumak, maskaralıktır! Eyvah! Bu zilletlere sensin yine illet... Ey derd-i cehalet, sana düşmekte bu millet,
Sayfa 94
"Âsım'ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek!"
Reklam
~ Es-Selam Günaydınlar ~ :))
Başladım uyku teharrisine, lakin ne gezer! Sızmışım bir aralık neyse yorulmuşta meğer. Ortalık açmış uyandım. Dedim, artık gideyim, Önce amma şu fâkir âdemi memnun edeyim.
Safahat, kendi derdini asla hatırına getirmeyen bir adamın insanlık adına yükselttiği çığlığın eseridir.
Sayfa 27
~ Bir Hazin Son ~ :((
-Neler yazacaksınız? -biraz kendime gelirsem,yazacak şeylerim hazır.. eliyle birkaç defa başına vuruyor. -Var kafamda hazırlanmış mevzularım -Ya en son yazınız ? -Mısır’da geçen sene bir resmimi çekmişlerdi. Güneşli bir hava idi gölgem de upuzun, kumlarda duruyordu.Bu resmin altına şöyle yazmıştım; Hepsi göçmüş, hani yoldaşlarının hiç biri yok Sen mi kaldın yalnız, kafileden böyle uzak Postu sermekse meramın yola, serdirmezler Hadi, gölgenle beraber silinip gitmene bak. (Ve kupkuru kalın dudaklar birbirine yapışıyor…) :(((
Bana sor sevgili kâri’ sana ben söyleyeyim Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım : Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri; Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım. Şi’r için “göz yaşı” derler, onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün âsârım ! Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım ! Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa; Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa. ................................
Reklam
"Gaye uğrunda çalışmak, didinmek ve ölmek... Ah ne güzel meşgale, o ne hoş eğlence, o ne mesut sonuç.."
Sayfa 28
~Mehmet Âkif'le Yapılan Son Röportaj~
-Hasret... Kupkuru dudaklarında kendi gibi solgun bir ses sızıyor; -….Çok acı… kavuşmanın sevinci ? -Onu sorma oğlum…Onu ben kendi kendime bile soramıyorum..ancak yazık ki vapurdan çıkar çıkmaz yatağa düştüm.hiç bir şey göremedim. -Ve kendi kendine söylüyor; -Cennet gibi yurdumdayım ya..Çok şükür. Hastalığı akla geliyor; Karaciğerim, dalağım şişmiş..geldik, yattık burada .Müşahede altına aldılar, bakalım ne olacak?
Zaten Âkif için model Hz. Peygamber ve arkadaşlarının yaşadıkları asr-ı saadet dönemidir. Eğer, o dönem iyi bilinir ve o dönemde ki gibi hareket edilirse bu kötü durumdan kurtulmamız mümkün olabilir.
Sayfa 103
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım: Ne yapıp ye’simi kahreyleyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki! ..
Sayfa 89
Hiçbir şair onun kadar ilhamının ufkunu geniş tutmamış, onun kadar memleket hadiselerini yakından takip etmemiştir.
Sayfa 22 - Ahmet Hamdi Tanpınar
Resim