Bu kitabı yazarken, gençlik yıllarımı hatırlamadan edemedim. Tam yarım asır önce, ortaokul ya da lise yıllarındayken, kendime bir soru sorup dururdum: "Gençliğe adım atarken kime benzemeliyim?" "Kime benzemeliyim ki hayatım ona göre şekillensin?"
O günlerde belki yaşım gereği, düşündüğüm tek şey meşhur olmaktı. Herkes beni tanıyıp sevmeliydi. Saygı duymasalar bile bana özenmeliydi. Önüme konan örnekler hep meşhur kişilerdi: Müzisyenler, aktörler, sanatçılar.. Yani herkes tarafından alkışlananlar..
'68 Kuşağı'ndan biri olarak, sonunda bir gitarla yola çıktım. Ve en değerli yıllarımı boş şeylerle geçirdim. Ama sonra anladım ki 'gerçek alkış' meleklerin alkışlarıymış. Allah'ın ve Resulünün rızasındaymış.
Elinizdeki kitapta göstermeye çalıştım. Öyle bir örnek seçmek, ebedî gençliğin anahtarıdır.
(Tanıtım Bülteninden)