Gençlik Düşü

Ayhan Geçgin

Quotes

See All
Tıpkı iki kıyı boyunca uzayan, şu gövdesiz aç ruhların kent dedikleri, içinde debelendikleri kent paçavrası gibi.
“İlk kez genişlikler, açıklıklar, yüksekler özlemi duymaya başlıyordum. İlk kez zaman zaman duyduğum ama bir türlü dile getiremediğim bir şeyi adlandırabileceğimi hissediyordum. Evet, bende bir parça vardı, ben dediğimden çok daha büyük, ben olmayan, sonsuz, engin bir parça vardı, insanda insan olmayan engin bir parça vardı, bu içimde kabaranlar başka ne olabilirdi? Dahası sanki asıl bu, insanı korkutan bu taşkınlık, bu dirilik, bu canlılık, bu insan olmayan güç, buydu bize yaşam gücünü veren, uluyan, coşan, savaşan ya da ölen hayvan, bizde titreşen bitki, yumuşakça salınan ot, bu geniş çimenlik, bu büyüyen, fısıldayan ağaçlar, kabaran, çekilen sular, esen, okşayan, içe serin bir ılıklıkla dolan rüzgâr, sanki asıl ne kadar çok bu parçayı büyütebilirsek, ne kadar çok bu insan olmayan yanımızı çoğaltırsak o kadar çok insan olacaktık.”
Sayfa 168 - MetisKitabı okudu
Reklam
-Zaman değil, zamanı kuramayan anların yokluğunu görüyordum ben, ölü doğmuş, doğar doğmaz yitmiş, boğulmuş, varlığa gelme fırsatı hiç bulamamış, biriken, kalabalıklaşan bir anılar yığını.
Bizi ölümün sesiyle çağıran, ölü yüzlerini göstererek sınayan, durmaksızın sınayan yaşam! İçimdeki bu güç, derinlerdeki, uzaktaki, bu belirsizce kımıldayan, gizemle kabaran, ama belirsizliği, sessiz derinliği, inatçı uzaklığına rağmen bir ilkdördünün hatlarını çizercesine kıvrılan o büyüleyici, korkunç kavisinin görünmez dalgalarıyla beni titreten, yerinde duramaz yapan, kıpırtısızken bile beni yollara düşüren, uçuran, esriten, şeytani bu güç -saldıran, diş geçiren, kahkahalarla gülen, kayıtsızca oynayan-yaşam aşkı diyordum ona, kaynayan saf yaşam, adını söylemekten, adlandırmaktan korkarak. Bu aşırılık korkutuyordu beni, bu sonsuz alma ve verme gücü, bu talepkârlık, sonuçta diyordum,
Zaten pencereden bakıp da dalıp gitmeyen çocuk mu vardır?
Düşünüyorum, bugün bu dünyada bir yer bulamayıp gezinip duranlar, tüm o göçenler, kıtaları aşmak için yola koyulanlar, şu hiçbir yerde duramayıp öteye beriye kendini vuranlar, bir yerde kalmak, yerleşmek isteyip de vardıkları yerlerden ertesi günü kaçarcasına ayrılanlar, bütün o gezmek istemeyen gezginler, aldıkları yolları bir yük gibi taşıyanlar, evsiz barksızlar, yeri yurdu olmayanlar artık yerleşmek, yaşamak için değil, henüz farkına varmamış olsalar da ölmek için bir yer arıyorlardır belki.
Reklam
"Kibrini alçakgönüllülük kılığında gizlemek konusunda iyi yalnız."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.