Atam'ın ölümünden bir buçuk yıl kadar önce Dolmabahçe Sarayı'nda kendi el yazısı ile kaleme aldığı 44 sayfalık "Geometri" kitabı..
Bildiğimiz üzere Atatürk iyi bir asker, dünyanın benimsediği bir devlet adamı olmasının yanı sıra eğitime çok önem veren ve tutku derecesinde kitap okumayı seven bir dehadır.
1937 yılından önce öğrenciler matematiği Osmanlıca terimlerle öğreniyorlardı. Daha doğrusu öğrenmiyorlar, ezberliyorlardı. Ta ki, Atatürk’ün bizzat yazdığı bu Geometri kitabında yeni matematik terimler geliştirilene kadar bu durum böylece sürüp gitti. Bu kitap sayesinde anlaşılması oldukça güç olan Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulanarak geometrinin ezberlenmesi ve öğrenilmesi güçlüğüne son verilmiştir.
Atatürk’ün önerdiği kelimelerden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılmaktadır.
"Bilim deyince, onda hakikat diye öne sürdüğü, önermelerin pekin olmasını ister; pekinlik ise en mükemmel şekliyle matematikte bulunur."