Kitabı iki açıdan ele alabiliriz; en azından ben bu şekilde ele almayı uygun görüyorum. Bunlardan ilki kitabın yazıldığı dönem ve ikincisi bilimkurgu edebiyatı üzerinde yaratmış olabileceği muazzam etki.
Dönemi için baktığımız zaman gerçekten çığır açıcı, öncül ve son derece etkili öyküler kesinlikle. Daha önce hiç bilimkurgu görmemiş, bilmemiş ya da en azından böylesiyle tanışmamış bir dünyada böylesi bir yaratıcılıkla beraber bu öyküleri üretmek gerçekten başlı başına inanılmaz bir iş. Günümüz bilimkurgu dünyasına katkıları da asla yadsınamaz. İlk kez zaman yolculuğu, androidler, zihin transferi gibi kavramları görmek ve bunları da dönemine göre fazlasıyla muntazam oluşturmak çok önemli bir başarı. Kitaptaki öyküleri okurken bir öncül okumaktan çok, oturmuş ve gelişmiş bir sistematik teknolojiyi okur gibi hissettim. Bu da yazarın yaratı gücünün önemli bir göstergesiydi.
Bütün bu öykülerden benim en beğendiğim ise Dünyanın En Kudretli Adamı adlı öykü oldu. Hem bilimkurgu yönü hem de psikolojik değerlendirme tarafından baktığımdaki yönü beni oldukça etkiledi. Kitaptaki bütün öyküler çok güzel olsa da beni en çok etkileyeni ve en sevdiğim oydu.
Bilimkurgu edebiyatını seven ya da bu türe geçiş yapmak için kitap arayan herkesin rahatlıkla ve hızlıca okuyabileceği, son derece kaliteli bir eserdi. Öneririm.