En beğendiğim klasiklerden biri oldu.
Aşk, kıskançlık, yenilgi, tükürdüğünü yalamak, büyüklerin insafında bile insafsızlığın oluşu, kentsoyluların keyfi için maden çukuru görünümündeki canavarın insanları yutuşu, ölen büyüklerin yerine okula gitmeyi bekleyen çocuklar gibi madene inmeyi bekleyen küçükler, sadece karın tokluğuna ve yaşamak için çalışan işçilerin ahlâksal çöküşü, isyan, sendikalaşma, sendika sorumlularının arkadaşlarını satışı, açlık, kapana kısılma ve geleceğe dair ümit var bu kitapta.
Çevirmenin hakkını teslim edelim ki oldukça edebî bir dille karşılaşıyoruz.
Mutlaka okuyun diyebileceğim sayılı bir başyapıt.