“İnsan bitiyordu topraktan, gelecek yüzyılda ürün vermek üzere yavaş yavaş filizlenen, pek yakında yerküreyi sarsarak baş verecek olan, öç almak için yanıp tutuşan, kapkara bir insan ordusu boy atıyordu.” cümleleri ile son buluyor Germinal romanı. “Germinal” sözcüğü Latince'de “tohum, tomurcuk, filiz” anlamına gelen Germen sözcüğünden türemiş Fransızca bir sözcüktür*. Kitabın son cümlelerinde de ekilen tohumların insan olduğunu anlıyoruz. Bereketli Topraklar Üzerinde romanından sonra okuduğum için içimde birtakım coşkulu hisler uyandırmış olabilir. İkisi de hayat mücadelesinden beslenen, trajik hikaye ve karakterler ile dolu, oldukça akıcı kitaplardı. Yine ikisi de bana Gazap Üzümleri kitabını hatırlattı. Emile Zola, Natüralizm akımının öncüsü olarak geçiyor literatürde. Kabaca özetlemek gerekirse, gerçeğin en çıplak hali ile ele alınmasıdır Natüralizm. En çirkin, en kaba, en güzel, en iyi, en kötü… kısacası hayatı her yönüyle ele almak demek. Nitekim okuduğum bu kitapta da bahsettiğim tüm kavramlar olay ve karakterler apaçık biçimde verilmiş. Ekmek mücadelesi, açlığa rağmen hakkını savunma ve direniş canlı bir biçimde işlenmiş. Çok etkileyici buldum kitabı. Özellikle son kısımları sayfaları çevirmeye yetişemedim desem abartmamış olurum. 550 sayfa olması gözünüzü korkutmasın, direniş temalı kitaplar seviyorsanız bu kitabı gönül rahatlığıyla önerebilirim. Bu vesileyle kitabı okuma sebebim olan ŞEAL Velileri’ne de teşekkürü bir borç bilirim. Herkese keyifli okumalar. (*Tanım Wikipedia’dan alındı.)