Karanlık ve sıkışık dorukları arasından gökyüzü kara-mavi sarkıyor, yıldızlarla dolup taşıyordu; yıldızların hepsi de, ağırbaşlı ve altınsı, boşlukta süzülüyor, hiçbir şeyi kendilerine dert etmeden parlak ışıklarını uzaklara yolluyordu. Yıldızlar böyle yapıyor, ağaçlar ise tomurcuklarını, çiçeklerini ve yaralarını sere serpe sergiliyordu; ister haz sağlasın, ister acı, o büyük yaşam istencine teslim ediyorlardı kendilerini.