Danışanlarımızın fenomenolojisi, onların kendilerini, diğer insanları, dünyayı görme biçimidir. Danışman olarak ilk görevimiz, danışanımıza, onun dünyayı nasıl algıladığını fark etmesine yardımcı olmaktır. Carl Rogers (1951) bir kişinin psikolojik düzlemde bulunduğu konumdan, o konumda olduğu gibi kabul edilmediği sürece kımıldamayacağını belirmiştir.