+ "Ne tuhaf kadın!"
- "Tıpkı hayat gibi, bütün erkekler hayran olmuş ona. Ölüme de benziyor, fethediyor herkesi. Ve sonsuzluk gibi, sarıyor tüm insanlığı."
Bir gün Güzellik ve Çirkinlik bir deniz kıyısında karşılaştılar. Ve birbirlerine "Haydi, denize girelim," dediler. Giysilerini çıkarıp, suya girdiler. Bir süre sonra Çirkinlik kıyıya çıktı ve Güzelliğin giysilerini giyerek oradan ayrıldı.Ardından Güzellik, denizden çıktı ve giysilerini hiçbir yerde bulamadı, ancak çıplak kalmaktan öyle utanmıştı ki mecburen Çirkinliğin giysilerini geçirdi üstüne. Sonra Güzellik de oradan ayrıldı.
O günden beri kadın ve erkek, karıştırır oldu her ikisini birbirine. Yine de bazılarının Güzelliğin yüzüne bakınca giysilerine aldanmadan onu tanıdığı gibi bazıları da Çirkinliği gözünden tanır ve giydiği giysiler, onu başkalarının gözlerinden gizleyemez.
İstiridye komşusuna dedi ki: "İçimde büyük bir acı duyuyorum; ağır ve yuvarlak. Yüreğimi daraltıyor."
Öbür istiridye kurumlu bir tavırla cevap verdi:
"Şükürler olsun göğe ve denize! İçimde hiçbir acı hissetmiyorum. Sağlığım yerinde, kalbimden kabuğuma kadar çok iyiyim."
O sırada, bir yengeç geçti oradan, iki istiridyenin konuştuklarını duydu ve çok iyi olduğunu söyleyen istiridyeye şöyle dedi: "Gerçekten de sağlığın mükemmel.
Ama komşunun yaşadığı acı, olağanüstü güzellikte bir inciden kaynaklanıyor."
Sonra kedi şöyle demiş: “Son yemeğini yiyorsun dostum.”
“Evet” diye yanıtlamış fare, “Bir hayatım var, bu yüzden bir kere öleceğim. Fakat sana ne demeli? Dokuz canın olduğunu söylerler. Bu, dokuz kez ölmen gerektiği anlamına gelmez mi?”