Gezide Dört Kadın

Sema Fener
8/10
4 Kişi
6
Okunma
1
Beğeni
334
Görüntülenme
Bir kadının en erken başlayan mevsimi ilkbahardır ve o kadın için ölene kadar devam eder. Yaz, sonbahar ve kış bedenini yıpratır, yüzünde kimi güzel, kimi çirkin izler bırakır ama ruhu hep ilkbaharı yaşar. Dört mevsimi farklı deneyimlerle yaşarken, ilkbaharı ruhunda taşıyan dört kadın, bireysel benlikleri ile toplumsal benlikleri arasındaki çatışmayı Gezi ruhu ile birleştirerek var olma ve özgürleşme arzusunun önüne dikilen engelleri yıkmaya çalışıyor... Nihal tahta bir kaide üstüne avuç içi yukarı bakacak şekilde bileğinden oturtulmuş bir kadın eliyle, o elden uçmak üzere olan minik bir kuşun, metalden yapılmış zarif heykelini incelemeye başladı. “Okan, gerçekten çok güzel! Hangi metal bu?” “Kurşun. 18. yüzyılda geliştirilmiş bir teknik. Yıpranmaya açık bir malzeme olmasına rağmen ben kullanmayı çok seviyorum.” “Sanırım bir kadın elinden uçmaya çalışan kuş.” “Evet. Kuş özgürlüğü, kadın eli ise yaşamı temsil ediyor.” “Neden kadın eli de, erkek eli değil?” “Kadın kutsaldır yavrum. Erkek ise ancak bir araç olabilir. Erkek tek başına bu dünyaya bir yaşam hediye edebilir mi? Bir kadın gibi o yaşamı edinip, besleyip, koruyup, sonra da zamanı gelince evrene sunabilir mi? Hayır.”
Yazar:
Sema Fener
Sema Fener
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 8 dk.Sayfa Sayısı: 181Basım Tarihi: Eylül 2015Yayınevi: Yitik Ülke
ISBN: 9786059782012Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
181 syf.
10/10 puan verdi
Her kadının hikayesini birer perdelik oyun üzerinden kursak dört perdelik harika bir tiyatro oyunu yaratılabilir bence. Bu muazzam diyaloglar kesinlikle sahneye taşınmalı diye düşünüyorum. Dört kadının hikayesini, gezi direnişinin felsefesiyle bütünleştirerek bizlere çok güzel bir kitap armağan etmiş Sema Fener. Gezi direnişinin ortaya çıktığı süreçte özellikle kadın ve kadın bedeni üzerinden oldukça ağır bir şekilde yürütülmüş olan siyasi ve sosyal gündemi hatırlarsınız. Eril söylemin kadın bedeni üzerindeki yıkıcı söylem ve yaptırımları belki de Cumhuriyet tarihinde en ayyuka çıktığı dönem diyebiliriz. Gezi direnişinin kadınlar açısından önemi de bu noktada çok daha büyük bir anlam ifade ediyor. Kendini bir anda belki de hiç tanışamayacağı (tanışmak istemeyeceği) gerçeklerle yüzyüze bulan insanların şaşkınlıklarına tanık olduk gezide. Verilen kadın mücadelesinin nasıl yalnız bırakıldığını herkes gördü bir kez daha. Tabi kim kendisine, ne kadar pay çıkardı bilemem ancak bir tokat gibi yüzünde patladığı bir gerçekti insanların. Hem yanyana olanlar hem de karşısında olanlar için de geçerliydi bu durum. Kadın mücadelesinin dört ayrı ''ilkbahar'' üzerinden gezi ruhuyla harmanlayarak anlatıldığı bu eser yakın tarih edebiyatımız için güzel kitaplardan biri ancak umarım bir gün tiyatro sahnelerinde de izleme şansımız olur. Klasik bir edebiyat kitabından çok tam tiyatroluk bir kurguya sahip çünkü.
Gezide Dört Kadın
Gezide Dört KadınSema Fener · Yitik Ülke · 20156 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.