Giacomo Joyce

James Joyce

Oldest Giacomo Joyce Posts

You can find Oldest Giacomo Joyce books, oldest Giacomo Joyce quotes and quotes, oldest Giacomo Joyce authors, oldest Giacomo Joyce reviews and reviews on 1000Kitap.
Denizin ta ötesinde Padova. Sessiz Ortaçağ, gece, tarihin karanlığı, ay ışığı alttında Piazza delle Erbe'de uyuyor. Kent uyuyor. Irmak kıyısındaki karanlık kemerlerin altında orospular zamparaları kolluyor. Cinque servizi per cinque franchi.* Karanlık bir duyu dalgası, bir daha, bir daha, bir daha. Şu benim gözlerim karanlıkta yetersiz, gözlerim yetersiz, Şu benim gözlerim karanlıkta yetersiz,aşkım. Bir daha. Dahası yok. Karanlık sevdai, karanlık özlem. Dahası yok. Karanlık. *Beş Fransıza beş hizmet.
Sayfa 29 - Broy Yayınları
Hanımefendi gidiyor, bir telaş, bir telaş, bir telaş... Yukarıda yolda temiz hava. Triyeste kaba bir pusla uyanıyor: dip dibe dizilmiş kara kirişli damlarında çiğ gün ışığı, bitişik düzen, bitkin düşmüş bir böcek kitlesi ulusal kurtuluşu bekliyor. Belluomo, karısının aşığının karısının yatağında doğruluyor: o pek meşgul ev hanımı çoktan ayaklanmış; çakal eriği gözlü, elinde asetik asitt çanağı... Yukarı yolda temiz hava ve sessizlik: ve toynaklar.
Sayfa 34 - Broy Yayınları
Reklam
Shakespeare'i yumuşak başlı Triyeste'ye açımlıyorum: Aldı ben: O iyi yürekli ve sıradan insanları hoş tutan Hamlet, salt Polonius'a karşı kabadır. Belki de buruklaşmış bir ülkü adamı olarak, sevdalısının ana babasında, doğanın o güzel imgesini kızlarında oluşturmak yolunda grotesk çabalardan başka bir şey göremediğinden... Yazdın mı bunu bir yana?
Sayfa 36 - Broy Yayınları
Çalılığın tepesinde dönenen gri buhar çelenkleri. Çehresi nasıl da kararmış, nasıl da ciddi! Islak, donuklaşmış saçlar. Usulca bastırılan dudaklar, iç çekerken soluğu süzülüveriyor. Öpüldü. Sesim, kendi sözcüklerimin yankılarında ölüyor, yankılı tepeler arasından İbrahim'e ulaşan Ebediyet çağrısının akıl yorgunu sesi gibi ölüyor. Yastıklarla bezeli duvara yaslanıyor: o görkemli belirsizlik içinde cariye görünümü. Gözleri düşüncelerimi içti: ve kadınlığının nemli, ılık, teslimiyetçi, kollarını açmış bekleyen karanlığına ruhum, kendi kendinde eriyerek boşaldı, bereketli tohumunu saçtı, seller gibi taşırdı...Kim alacaksa onu, haydi alsın şimdi!
Sayfa 40 - Broy Yayınları
Dinle! Büyük bir hızla düşmekte olan hüzün en sonunda yeri boyladı. Dinle!
Sayfa 40 - Aylak Adam
Gençlik bir daha asla gelmeyecek!
Sayfa 41 - Aylak Adam
Reklam
- " (…) Sesim kendi kelimelerimin yankılarında ölüyor..."
Sayfa 41 - Sel Yayıncılık
Vercelli yakınlarında, ağdalı yaz pusunun altında bir pirinç tarlası. Düşük kenarlı şapkasının kanatları, yapay gülüşünü gölgeliyor. Ağdalı ışığın vurduğu, iğreti gülümseyen çehresini gölgeler yol yol çiziyor; elmacık kemiklerinin altında grimsi süt kesiği gölgeler, nemli alnında yumurta sarısı gölgecikler, gözlerinin yumuşacık bebeğinde gizlenen küf sarısı bir hınzırlık.
Broy YayınlarıKitabı okudu
Çalılığın tepesinde dönenen gri buhar çelenkleri. Çehresi nasıl da kararmış, nasıl da ciddi! Islak, donuklaşmış saçlar. Usulca bastırılan dudaklar, iç çekerken soluğu süzülüveriyor. Öpüldü. Sesim, kendi sözcüklerimin yankılarında ölüyor, yankılı tepeler arasından İbrahim'e ulaşan Ebediyet çağrısının akıl yorgunu sesi gibi ölüyor. Yastıklarla bezeli duvara yaslanıyor: o görkemli belirsizlik içinde cariye görünümü. Gözleri düşüncelerimi içti: ve kadınlığının nemli, ılık, teslimiyetçi, kollarını açmış bekleyen karanlığına ruhum, kendi kendinde eriyerek boşaldı, bereketli tohumunu saçtı, seller gibi taşırdı...
Broy YayınlarıKitabı okudu
128 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.