Gılgamış Destanı

Anonim
Serveti bırak. Yaşamı ara! Mülkten nefret et! Canını kurtar!
Sayfa 75 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Sen karar verdin, artık yürü. Yüreğin korkusuz olsun. Yalnızca bana bak!
Sayfa 41 - ÜÇÜNCÜ TABLETKitabı okudu
Reklam
İnsanoğlu kötüdür. Ve o, sana kötülük eder.
Sayfa 81 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Artık bana çocuk sevinci verilsin.
Sayfa 74 - ONUNCU TABLETKitabı okudu
Kimin için yüreğimden kanlar boşandı?
Sayfa 84 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Çalınan da, ölen de birdir. Ölümün biçimi çizilmez.
Sayfa 74 - ONUNCU TABLETKitabı okudu
Reklam
Bana yapılacak en büyük beddua :)
Haydi altı gün ve yedi gece uykusuz kal!       
Sayfa 81 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Kimdir o, dağlarımın çocukları olan ağaçların ırzına geçen?
Sayfa 48 - DÖRDÜNCÜ TABLETKitabı okudu
Güneş gökyüzünde durdukça tanrılar sonsuza dek yaşarlar. Ancak, insanın günleri sayılıdır. Onların ettikleri hep havadır. Sen daha buradayken ölümden korkuyorsun.
Sayfa 38 - İKİNCİ TABLETKitabı okudu
Niçin tanrıların ve insanların alınyazılarına karşı geliyorsun? Baban ve anan sana hep iyi şeyler gösterdi. Ey Gılgamış, niçin aptala döndün?
Sayfa 74 - ONUNCU TABLETKitabı okudu
Reklam
Aradığın yaşamı nasıl bulacaksın?
Sayfa 81 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Senin yüreğin savaş için yaratılmıştır! Nasıl oluyor da böyle sırt üstü yatıyorsun?
Sayfa 75 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Günümüz insanları
Onda üçte iki tanrılık, üçte bir insanlık vardı.
Sayfa 26 - BİRİNCİ TABLETKitabı okudu
Siz oradaki tanrılar! Ben boynumda taşıdığım bu gerdanlığın taşlarını nasıl unutmuyorsam, bu günleri de sonsuza dek anımsayacağıma ve asla unutmayacağıma ant içerim.
Sayfa 79 - ON BİRİNCİ TABLETKitabı okudu