Okuması çok zevkli bir kitap. Konular tablet tablet aktarıldığı için heyecanlı bir okuma oldu benim için. Tabletteki boşlukların aynen aktarılmış olması hikayenin gizemini artıyor ve o boşlukları zihninde farklı teorilerle doldurabiliyorsun.
Çoğunluğun adını bildiği fakat içeriğini bilmediği bu destanın içerisinde cinsel anlatımların olması beni çok şaşırttı. Hayvani yönü olan bu saf anlatım tarzının dönem hakkında bize çok fazla ipuçları verdiğini düşünüyorum.
Bütün ülkeleri dolaştıktan sonra Uruk şehrine vardı.Caddelerde azametinden kafasını dik tutuyordu, yabani bir boğa gibi böğürürdü.Silahları kalkıktı.İnsanlara dirlik vememek için eli durmazdı,dirliksizliği yüzünden şehir ahalisi gittikçe azaldı.
Boynunun uzunluğu onbir endaze, göğsünün genişliği dokuz karış, adımlarının genişliği....., sakalları yanaktan aşağı uzanmış, güzel bıyıkları vardı.Saçları gümrah, vücudu her bakımdan ölçülü idi.
Üçte ikisi tanrı, üçte biri de insandı.
Enkidu, önden gidiyor,oruspu da onun peşinden.O Uruk'a ( Gilgamiş'in şehri) girince ahali etrafına topladı.Uruk'a caddenin ortasında durunca, insanlar başına biriktiler ve ondan şu şekilde bahsedilir: "O aşağı yukarı Gilgamiş'a benzer,vücutça daha küçüktür; fakat kemikleri Kimden daha kuvvetlidir.Memlekette en kuvvetli odur. Güçlüdür.O, kalabalığın sütünü emmiştir."