Bireylerin özgürlüğünü kısıtlayan kurumlar ve devletçi bürokratik yapılanmalar, aşk gibi bir bağımlılık yaratır. Bu bağımlılık, insanların Tanrı'ya, iktidara ve kanuna boyun eğmelerine neden olur. Ancak, Deleuze'un da vurguladığı gibi, arzunun serbest bırakılması ve molerin oluşumu ile kurumların ve devletin etkisi azaltılabilir ve bireylerin özgürlüğü arttırılabilir. Bu nedenle, öz-denetim, hazzın ertelenmesi, pazarın anonimliği gibi yeni yaklaşımların geliştirilmesi ve cemaatin parçalanması gibi itaat gerektirmeyen yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Bu şekilde, devlet boyunduruk altındaki aileden kurtulabilir ve sivil toplumun öz yönetimi sağlanabilir.