Giovanni'nin Odası

James Baldwin

Giovanni'nin Odası Posts

You can find Giovanni'nin Odası books, Giovanni'nin Odası quotes and quotes, Giovanni'nin Odası authors, Giovanni'nin Odası reviews and reviews on 1000Kitap.
Aşk üzerine çok şey yazılmıştır, aşkın nefrete dönüştüğüne, aşkın ölümüyle kalbin buz bağladığına ilişkin. Bu ilginç bir süreç Yaşamım boyu bu konuda okuduğum her şeyden daha korkunç, buna dair her şeyden daha korkunç bir şey bu.
Biri dünyada aşırı sevgiden ölen kişi sayısının pek fazla olmadığını anlatmalıydı bize. Oysa sevgi yoksunluğundan her gün, her dakika dünyanın en akla gelmedik köşelerinde mahvolup giden insan sayısı o kadar fazla ki."
Reklam
Sev onu!" dedi Jacques telaşla. "Onu sev ve bırak o da sevsin seni. Başka her şeye boş ver. Dünyada sevgiden daha anlamlı ne olabilir? Sanıyor musun ki bu dünya üzülmeye, sıkılmaya değer.Sonra ikiniz de erkek olduğunuza ve önünüzde daha uzun bir yol olduğuna göre… Bu en iyi koşullarda ne kadar sürebilir ki? Beş dakika, emin ol yalnızca beş dakika, inan bana topu topu beş dakika,onun da büyük kısmı karanlıkta geçecek zaten. Eğer bu beş dakikaya pislik olarak bakarsan pislik olur - pislik olur, çünkü kendini vermemişsindir, hem kendi bedenini hem onun bedenini aşağılayıp utanırsın. Her şey size bağlı. Oysa birlikte geçirdiğiniz zamanı pisliğin çok dışında yaşayabilir, birbirinize kendinizi iyi -çok iyi-hissetmenizi sağlayacak çok şey verebilirsiniz, yeter ki utanmayın, yeter ki oyunu çekinmeden, korkusuzca oynayın. "
Aslında banal bir soruydu bu. Zaten aslında yaşamın kendisi de banal değil midir; ve de aslında yaşamı bu kadar zor, çekilmez kılan da bu banalliği değil midir? Hepimiz her şeye rağmen aynı karanlık yolun yolcularıyız, ve de bu yolun en karanlık ve engebeli olduğu zamanlar aslında en parlak göründüğü anlar kimsenin daima cennet bahçesinde yaşayamayacağı da bir gerçek. Jacques'in bahçesi Giovanni'ninkinden farklıydı elbette. Jacques'ın bahçesinde futbolcular, Giovanni'nin bahçesinde ise genç kızlar dolanmaktaydı:Ne var ki bu farkın da pek fazla önemi yoktu. Belki herkesin kendine özgü bir cennet bahçesi vardı -bunu bilemiyorum- ama gerçek olan, kişinin cenneti tam anlamıyla yaşayamadan ateşten karşısına dikildiği. Ve sonra yaşamın onu cenneti anımsamak ya da onu tamamen unutmak seçeneğiyle karşı karşıya bıraktığı ya da böyle. Anımsamak için güce gerek var, unutmak için ise çok sonsuza farklı bir güce; her ikisini birden başarabilmek içinse kahraman olmak gerek: Anımsamayı seçenler acıyı, içtenliklerinin hiç aralıksız ayaklar altında ezildiğini görmenin acısıyla çılgına dönmeyi göze almalı. Unutma yolunu seçenleri bekleyense bir başka çılgınlık tutkusu; acıyı tanımamanın, içtenlikten uzak kalmanın getirdiği çılgınlık. İnsanlar çoğunlukla ya anılarına bağlı çılgınlar ya da her şeyi unutmaya çalışan çılgınlar oluyor. Gerçek kahramanların bu dünyadaki sayısıysa çok küçük.
Ben kendi irade güçlerine, karar alma ve bunu uygulama yeteneklerine güvenen ve bununla gurur duyan insanlardan biriyim ya da öyleydim. Bu erdem de, birçok erdem gibi kendi içinde bir belirsizliği saklar. İradeli olduklarına ve kaderlerine hükmedebildiklerine inananlar, bunu ancak kendilerini kandırmakta uzmanlaştıkları oranda sürdürebilirler. Bunların kararları aslında gerçek bir karar bile sayılmaz -gerçek bir karar insanı alçakgönüllü yapar, kişi kararının sayısız etmene bağlı olduğunu bilir, bunların kararları gerçekten kaçmak için ustaca kurgulanmış, dünyayı ve kendilerini gerçekte olduğu gibi değil de kafalarında tasarladıktan şekilde göstermeye yarayan incelikle işlenmiş birtakım kaçış sistemleri, hayallerdir.
Ancak insanlar ne yazık ki bağlanacakları limanları, sevgililerini, dostlarını seçmekte de tıpkı ebeveynlerini seçmekte olduğu gibi özgür değiller Yaşam onlara bunları sunuyor ve sonra ellerinden alıyor, ve asıl zor olan da yaşama Evet diyebilmek.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.