Gizli Başyapıt

Honore de Balzac
Balzac, en ünlü yapıtlarından biri olan Gizli Başyapıt’ta, kusursuzluğu arayan ressam Frenhofer’in olağandışı öyküsünü anlatır. Başyapıtının üstünde tam on yıl çalışan bu 17. yüzyıl ressamı, resmi bitirdikten sonra iki genç hayranına gösterir. Okuru, dünya edebiyatının en çarpıcı sürprizlerinden biri beklemektedir. Gizli Başyapıt yalnızca Picasso’yu değil, Cézanne gibi bir ressamı, Henry James gibi bir yazarı, Jacques Rivette gibi bir sinema ustasını da derinden etkilemiş, efsanevi bir öykü. Ressam Frenhofer’in çılgınlığı, belki de tüm sanatçıların çılgınlığı. Bu öykü, bir anlamda modern sanatın öyküsü. “Olağanüstü... Balzac’ın gerçekliğin sonsuz arayışı içindeki ressamı, sonunda kapkara bir belirsizliğin ortasında buluyor kendini. O kadar çok gerçeklik var ki, insan hepsini kucaklayayım derken karanlıkta buluyor kendini...” Pablo Picasso
64 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1831
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

64 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Gizli Başyapıt, Balzac'ın en ünlü yapıtlarından biridir. Kusursuzluğu arayan bir ressamın öyküsü anlatılır. Frenhofer adlı ressam olan baş kahraman tam 10 yıldır baş yapıtının üstünde çalışmasını aynı zamanda da resim sanatı hakkındaki yoğun bilgisini okuyoruz. Frenhonfer tüm düşüncelerini, becerisini, bilgisini, tutkusunu ve aşkını tamamen
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20224,111 okunma
107 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Harflerle Resim Yapmak
Kitabin kurgusu, klasik sanat anlayışı üzerine bir eleştiri perspektifi içinde yoguralarak oluşturulmuş. Balzac bu eserinde klasik sanatın ontolojik tartışmalarını ve geleceğini masaya yatırmış. Aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla -inanın abartısız- harfler vasıtasıyla resim yapmış. Bazı pasajlarda bahsi geçen resmi adeta görüyor hissine kapilmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Ayrıca betimleme ve benzetme yapma sanatını konuşturmuş(bence biraz abartmış ama neyse) eğer bu konuda okumayı seviyor ve öğrenmek istiyorsanız bu kitaba şans verin. Sonuç olarak aslında kitapta klasik sanat anlayışı, sanatçıları ve geleceği ile ilgili varoluşsal bir takım değerlendirmeler yer almakta. Eğer bu tarz sanat eleştirisi içeren kitaplar okumayı seviyorsanız, evet okuyabilirsiniz. Ayrıca tüm bunlar bir hikaye kurgusu içerisinde verilmiş. Resim sanatına ilgi duyuyorsanız bir başyapıt olmasa bile bence okumalısınız çünkü hem keyif alacaksınız, hem öğreneceksiniz hem de bir makale okumuşcasına akademik esintiler bulacaksınız. Okuyucuya not; sanat ve sanat tartışmaları ile çok ilgili değilseniz okumamakla çok bir şey kaybetmezsiniz.
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20134,111 okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Balzac'tan sanatçı ile eseri arasındaki ilişkiyi anlatan harika bir kitap. Yazar bu kitabında usta bir ressamın yaptığı resme emek verirken ona nasıl bir duygu kattığını, ona nasıl bir duyguyla yaklaştığını bizlere anlatıyor. Bir eserin bizim için sadece bir eser olarak görülmesine karşılık, onu meydana getiren sanatçı için çok derinlemesine , farklı duygular oluşturduğunu bizlere hatırlatmaya çalışıyor. Burada olayı bir ressam üzerinden anlatmasına rağmen bütün dallarda durumun aynı olduğu mesajını da vermekten geri kalmıyor. Usta bir ressamın herkesten gizlediği ve gerçekten bir başyapıt olarak gördüğü eserinin ve kendisinin dramatik hikayesinin anlatıldığı bu kısa kitabı ben beğenerek okudum ve okunmasını da tavsiye ederim.
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20174,111 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Stefan Zweig ''Üç Büyük Usta'' adlı eserinde, Balzac'tan söz ederken olayları ne denli içselleştirdiğini göstermek adına, Balzac'ın yemek istediği ama ulaşamadığı yemekleri masa üstüne çizmesinden söz eder. Yine aynı şekilde hayatı boyunca duyularını kandırdığını, tutkularını güçlendirdiğini ve bunu karakterlere yansıttığını anlatır. Eğer o kitabı okumamış olsaydım, bu kitapta ki Usta karakteri benim için yalnızca bir karakter olarak kalırdı. Fakat şuan net bir şekilde bu Balzac diyebilirim. Çünkü kitapta ki Usta karakteri ile sanatsal anlamda örtüşen çok fazla yönü var. Usta karakteri, eserine karşı öylesine bir aşk besliyor ki, bu aşk saplantı derecesine varıp, herkesten saklamaya ve kıskanmaya hatta bu resmi göreni öldürmeyi göze almaya kadar gidiyor. Sanat üzerine çok başarılı tespitlerin, ders niteliğinde konuşmaların olduğu son derece güzel bir eser. Sanatçının içselliğinden ziyade direkt olarak sanat kavramının temelini ve içselliğini anlatmaya çalışan bir kitap. Bir sanatçının üretim aşamasını konu alıyor esasında, fakat yine tutkusunu ön plana çıkararak yapıyor bunu.Ayrıca kısa olmasına karşın son derece doyurucu bir eser.
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20174,111 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Sanatçıları paranoyak eden gerçek bir sanatçı.
Paris böyledir işte,bu büyülü kentte gerçek ve kurgu kişilerle hayaletler,aynı sokakta,aynı evlerde dolaşıp birbirlerinin düşlerine girerler. Picasso ve Cezanne gibi ünlü sanatçılar başyapıttaki öykünün kahramanı Frenhofer ile tutkulu bir ilişki kurmuş ve her ikisi de Frenhofer'in kendileri olduğunu düşünmüştür. Frenhofer,ki büyük olasılıkla Cezanne'dan, Picasso'dan önce Balzac'ın ta kendisidir. Bir sanatçı ve eseri arasındaki ruhani ve derin tutkuyu ince detaylarla anlatan Honore De Balzac;çok büyük sanatçısın vesselam.Vadideki Zambakları yolluyorum kabrine.
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20174,111 okunma
107 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Herkese merhaba, Balzac’ın Bilinmeyen Şaheser isimli kitabından kısaca bahsetmek istiyorum. Kitap zaten kısa anlaşılır her yaşa uygun bir kitap o yüzden uzun uzun anlatmaya gerek yok. Beylikdüzü’nden Söğütlüçeşmeye kadar bir metrobüs seferinde rahatça bitirebilirsiniz, tabi oturabilen şanslı azınlıktan biriyseniz:)) Hemen hemen bütün yayınevlerinin çevirisini yaptığı kitap. Ben iletişim yayınlarından Renan Akman çevirisini okudum, oldukça da başarılı buldum. Dönemin ruhunu anlatmak için önemli bir eser diye düşünüyorum. Özellikle 19. yüzyıl sonrası sanat akımları gelmeden resim sanatında mükemmeliyetçiliği görebiliyorsunuz. Sanatın yüzyıllar içerisinde geçirdiği evrim ve bugün geldiği noktayı anlamak için güzel bir kaynak. Edindiğim bilgiye göre Picasso, Abidin Dino gibi ünlü ressamların başucu kitabıymış. Bu kitabı okumadıysanız mutlaka okuyun.
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20134,111 okunma
64 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Gizli Başyapıt
Yine kısa ve etkileyici bir eserle karşınızdayım.Balzac bu kitabında sanatı anlatmış hem de bir sanatçının gözünden. Kusursuzluğu arayan ressam Frenhofer'in olağandışı öyküsü ,olağan dışı diyorum çünkü beni çok etkiledi fazla bilgi vermeyeceğim zaten kısa bir öykü... insanın işini tutku ile yapması muazzam ama bu kadarının doğru olup olmadığını bilmiyorum. Frenhofer on yıl boyunca çizdiği resmin kusursuz olması için uğraşıyor on yıl hangimiz bu kadar sabırlı olabilir , şahsen ben olamam. kitap çok güzel bence okumadiysaniz hemen gidip okuyun ,herkese tavsiyem kisa ve sorgulayıcı bir eser, paragrafları düşünerek yavaşça okudum bence sizde böyle okuyun herkese iyi okumalar sağlıkla kalın ♡Hoşçakalın♡
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20194,111 okunma
38 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
bu benim ilk
Honore de Balzac
Honore de Balzac
deneyimimdi. betimlemede bu kadar başarılı olduğunu bilseydim yazarın daha önceden okurdum. Gizli Başyapıt'ı bilerek seçtim kendim de resimle ilgileniyorum diye ve çok zevk alarak okudum eseri. tekrar söylüyorum betimlemeleri harikaydı.
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Mavi Çatı Yayınları · 20214,111 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Honoré De Balzac'dan kısa ama çok doyurucu belki de yorucu bir eser Gizli Başyapıt. Kitap sadece 56 sayfa ve siz bu kısacık sayfalarda sanata ve sanatçıya doyuyorsunuz. Balzac bu eserini yayımladıktan sonra birçok ressam yazar ve yönetmeni etkilemiş, birçok iyi eserlere ilham olmuş. 10 yıl boyunca bir tablo üzerinde çalışarak kusursuzluğa ulaşmaya çalışan bir ressamın sanata olan saplantılı bağı ve eşsiz yeteneği sizi öyle etkiliyor ki, kendinizi canlanmak üzere olan bir eserin karşısındaymış gibi hissediyorsunuz. Bu çılgın ressam Frenhofer kusursuz bir kadın vücudunu kusursuz bir biçimde resmetmek için akıl almaz bir sabır gösteriyor ve sıradan insanların göremeyeceği detaylar için bile günlerini harcıyor. Sonunda eserinin bitmeye yakın olduğunu düşünerken iki hayranına bu eseri gösteriyor ve o anda yaşanan sürpriz tüyler ürpertiyor. Okurun sanata ve sanatçıya olan bakış açısı değişiyor. Sanatın hangi dalında olursa olsun sanatçının gönül verdiği eserde gördüğü şey ile diğer insanların ki çoğu zaman eş tutulamaz. Eser sahibinin yapıtına yüklediği anlamın bazen gerçeküstücülüğe varan bir hal alması olası bir durum elbette. Kusursuzluk mu yoksa gerçeklik arayışı mi? Çok sevdiğim eserler arasında yerini alan Gizli Başyapıt'ı ısrarla tavsiye ediyorum
Gizli Başyapıt
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20194,111 okunma
107 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#OkudumBitti #BilinmeyenŞaheser #HonoreDeBalzac #İletişimYayınları Merhaba arkaşlar yazarı ilk defa okudum, oldukça etkili bir dili var. Kitapta kronoloji, Deborah A. Harter'in önsözü ve Eric Gans'ın sonsözü yer almakta. 112 sayfalık kitap gerçekten şaheser. Öyle derinlikli öyle duygusal ki hiç bitmesin istiyorsunuz. Kısa ve yoğun
Bilinmeyen Şaheser
Bilinmeyen ŞaheserHonore de Balzac · İletişim Yayınevi · 20134,111 okunma

Yazar Hakkında

Honore de Balzac
Honore de BalzacYazar · 132 kitap
Honoré de Balzac (asıl ismi Honore Balssa; 20 Mayıs 1799, Tours - 18 Ağustos 1850), Fransız yazar. Hayatı Asıl adı Honore Balssa'dır. Ancak ismini Balzac olarak değiştirmiş ve soyluluk ifade eden De’ öntakısını eklemiştir. Köy kökenli bir ailenin çocuğudur. Babası tüccardır. 6 yıl Vendome'da College des Oratoriens'te öğrenim gördü. Napolyon'un devrilmesinden sonra ailesi Paris'e taşındı. Burada 2 yıl daha okula gitti. 3 yıl bir avukatın yanında çalıştı. Ama küçük yaşlardan beri edebiyata gösterdiği eğilim ağır bastı. Trajedi türünü denediği 1819'da yazılmış "Cromwell" başarı kazanamayınca romana yöneldi. Para kazanmak için tarihsel, mizahi ve gotik romanlar yazdı. Bunları değişik adlarla yazdı. Basımcılık, yayıncılık, hatta dökümcülük yaptı. Başarılı olamayınca tekrar edebiyata döndü. Edebiyat hayatında çok başarılı eserler sundu. Birçok ülkede sayılan romanları ve kitapları çok büyük ilgi gördü ve tepkileri üstüne topladı. Edebiyatta başarılı olan Balzac hayatının sonuna kadar edebiyatla uğraştı. Edebiyat kariyeri 1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şuanlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine Dante'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de İtalya gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu. 1847'de Polonya'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi Paris'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın Shakespeare'i sayılır. 1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları. İnsalık Güldürüsü, yazarın 1830’da kendi yapıtlarını toplamaya başladığı bir üst yapıttır. Şu anda emin değiliz ama belkide 1830’da Kraliyetçiler’in yenilgisini perçimleyen sürgünden sonra devrimdeki ulu düşüncelerin bir yalan olduğunu düşünerek böyle bir yola gitti.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.