"Başımızı biraz yukarı kaldırıp bakmamız yeter , ortalık böyleleriyle dolu , partiler , dernekler , odalar, üniversiteler , dergiler, gazeteler,her yer , her yer üçkâğıtçı budalalarla dolup taşmakta. Gitar çalan , ama şiirden tiksinen kişilerle ."
# Benim görüşümü sorarsanız, adalet güçlülerin ayrıcalığıdır. Güçsüzler adaleti pek bilmezler genellikle, bilseler bile kendilerini de kapsayacağına, daha doğrusu, kendileri için de işleyebileceğine inanmazlar hiçbir zaman. Bu nedenle, kendi aralarında da boşverirler ona, doğa yasalarıyla yetinirler.
# Hayır dostum yanılıyorsun, bence insan doğasına güvenmek gerekir, insanların başkaldırı yetisine güvenmek gerekir. Biliyorum, çoğu zaman, hem de hemen her yerde, haksızlık egemendir, doğal gibi, doğruluk gibi, haklılık gibi göründüğü de çok olur. ‘Bu böyledir, böyle gelmiş, böyle gider: yapılacak hiçbir şey yok!’ der insanlar. Sonra bir yerlerden bir dip dalgası gelir, önünde ne varsa yerle bir etmeye başlar, adaletin ucu görünür, insanlar ‘Bu böyle süremez!’ derler ve bu böyle sürmez artık. İnsanların başkaldırı yetisinden umudu kesmemek gerekir.