Kanser olduğunu öğrenen Grace'in yakın arkadaşları sayesinde hayata tutunma mücadelesini anlatan, dostluk, yardımlaşma, sevinç, hüzün, yaşam gibi konuları ele alan samimi ve akıcı bir dille yazılmış bu sıcacık kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim, okudukça sanki kitabın bir karakteri gibi olayları birebir yaşıyor gibisiniz.
Grace'in hayatı sürekli mücadele içinde geçmiştir, evlatlık olduğu için öz annesini tanımamış, evlatlık olduğu ailesini kaybetmiş, alkolik bir adamla evlenmiş, dostları sayesinde hayata tutunmuş fakat bu sefer de kanser teşhisi konunca hayatı tekrar allak bullak olmuş başarılı bir kadındır.
Genç bir kadının kanserle olan mücadelesinde moralin, arkadaşlığın, dostluğun, iyiliğin, pozitifliğin, neşenin önemini tekrar kavradığımız bu güzel kitapta, ayrıca yan karakterleri yani Grace'in dostlarının hayat hikayelerini de baya detaylı anlatması çok hoşuma gitti. Tom ve Gerry'nin eğlenceli diyaloglarını, Tara ve Sean'ın birbiriyle atışmalarını, Liam'ın alkolle olan münasebetini, evlilik hayali peşindeki Abby'nin flörtlerini okurken gülümsediğimiz, fakat gerçek hayatta sağlığın ne kadar önemli olduğunu, kanserin yenmesi nasıl zor bir hastalık olduğunu hatırlatan bu kitapta hem mutluluk hem hüzün iç içe saklı...
Duygulanmamak elde değil, ben oldukça başarılı buldum...